Sonbaharda sağlığı koruma yöntemleri

Sıcak yazın ardından sonbaharda hava değişimi birçok hastalığa davetiye çıkarıyor.

Dr. Back-Up Danışmanı Dr. Ayhan Tokgöz, sonbaharda sağlığını korumak isteyenler için pratik önerileri paylaşıyor: “Ellerinizi sık sık yıkayın, hasta kişilerle temas etmeyin, kapalı ve kalabalık ortamlarda fazla vakit geçirmeyin.”

Sıcak bir yazın ardından sonbaharın etkisini fazlasıyla hissetmeye başladığımız şu günlerde gerçekleşen hava değişimleri, insan bünyesinde değişimlere yol açıyor. Havanın soğuması, hava kirliliğinin artması, kapalı ve sıkışık ortamlarda bulunma mecburiyeti gibi etkenler de bir araya gelince, solunum yolları bu değişimden oldukça etkileniyor. Dr. Back-Up Medikal Danışmanı Dr. Ayhan Tokgöz, “Mevsim değişimi ve sonbahar diyince akla ilk olarak nezle ya da grip olarak da adlandırabileceğimiz, belki de şu an birçoğunuzun muzdarip olduğu soğuk algınlığı geliyor” diyor ve soğuk algınlığı belirtileri ile tedavi yöntemlerini anlatıyor: “Aniden başlayan burun akıntısı, boğaz ağrısı, gözlerde sulanma ve yanma, burun tıkanıklığı ve hapşırma gibi belirtiler ile ortaya çıkan soğuk algınlığı beraberinde yorgunluk, baş ağrısı ve hafif ateş getirebilir. Mevsimsel sebeplerden kaynaklanan ve genellikle 1 hafta içinde kendiliğinden geçen bu hastalığın tedavisi için özel bir yöntem uygulamak gerekmiyor. Bol sıvı tüketimi ve iyi bir istirahat döneminin ardından hastalığın etkileri ortadan kalkıyor. İhtiyaç duyulması durumunda ateş düşürücü ilaçlar ve bunun yanında kuşburnu çayı da hastayı rahatlatmak adına kullanılması önerilen ürünler arasında. Ancak nadiren de olsa hastalığın, orta kulak iltihabı ya da sinüzite dönüşmesi durumunda doktor gözetiminde antibiyotik ilaçlar alınması gerekebilir.”

Grip aşısı yaptırmalı mı?

Soğuk algınlığına karşı alınacak bir diğer önlemin grip aşısı olduğunu aktaran Dr. Back-Up Danışmanı Dr. Ayhan Tokgöz, “Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde uygulanacak grip aşısı, sonbahar ve hatta kış aylarının çok daha kolay geçmesini sağlayabilir. Aşı ile vücuda enjekte edilen zayıflatılmış virüsler vücudun virüslere karşı antikor oluşturmasını sağlar ve böylece olası bir salgında vücut bu antikorları kullanarak kendini koruma altına alır. Özellikle çocukların, yaşlıların ve kronik hastalıkları bulunanların grip aşısı olmaları önem taşır. Yılda 1 kez yapılması yeterli olan grip aşısının şu anda tam mevsimi. Aşıyı Eylül – Ekim gibi yaptırarak salgınlar başlamadan kişiler kendilerini koruma altına alabilir” diye konuşuyor.

Diğer mevsim dönümü hastalıkları

Dr. Ayhan Tokgöz, soğuk algınlığının dışındaki sonbahar ile beraber gelen mevsim dönümü rahatsızlıklarını ise şu şekilde sıralıyor:
Sinüzit: Genellikle şiddetli nezlelerin ardından ortaya çıkan sinüzit burun tıkanıklığı, burun akıntısı, ateş ve öksürük gibi belirtiler gösteriyor. En belirgin özelliği ise şiddetli baş ağrısı ve yüzde basınç hissi oluşturması. Zamanında teşhis edildiğinde antibiyotik ilaçlar ile tedavi edilebilirken ileri safhalarda kış boyu öksürük ve kronik sinüzit nedeniyle cerrahi müdahaleye kadar ilerleyebilir.
Sonbahar alerjisi: İlkbaharda polenler nedeniyle görmeye alışık olduğumuz alerjinin bir benzeri de sonbahar aylarında ortaya çıkıyor. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırık dışında belirtileri görülmüyor.

Bademcik iltihapları: Genellikle kronik bir hastalığın mevsimsel hava değişiklikleri sebebiyle tekrar ortaya çıkması sebebiyle oluşan bademcik iltihapları boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu ve yüksek ateş gibi belirtileri beraberinde getiriyor. Doktor kontrolünde kullanılacak antibiyotik ilaçlar ile tedavi edilebiliyor.

Larenjit: Ses kısıklığı, yutma güçlüğü, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilere sahip olan larenjit, ses teli ve çevre dokularının iltihaplanması sonucu meydana geliyor. Özellikle çocuklarda acil müdahale gerektiren durumlara sebep olabileceğinden dolayı belirtiler görüldüğünde acilen bir doktora başvurulması gerekiyor

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir