Şov dünyası battı

Türk televizyonlarının içine düştüğü kaliteli eğlence şovu programı yapamama sıkıntısı ekranda 2 hezimete neden oldu.

İkisinde de format aynı ikisinde amaç aynı. Birinde Türkiye’nin yetenekli oyuncusunu bulacaklardı diğerinde yetenekli şarkıcıyı ama bu geminin baştan karaya oturacağı belliydi. Birbirlerini taklit eden şarkıcılar bir bir piyasa çıkıp kaybolurken birbirlerinin benzeri kopyası senaryolara sahip tv dizileri peş peşe yayından kaldırılırken medyanın ve şov dünyasının tabir-i yerindeyse kelli felli isimleri tek tek juri koltuğuna oturup yetenek bulacak ve Türkiye’ye armağan edecekti.

Ama olmadı.

Çünkü bu formatın ne yarışmacıya ne de izleyici-dinleyici kitlesine bir faydasının olmadığı insanları saatlerce ekranda tutarak oraya buraya SMS attırarak birilerinin ceplerinin gereğinden fazla doldurulduğu malumdu. Nitekim bu tarzın önceki uygulamaları Türkiye’ye pek de dişe dokunur bir yetenek armağan edememişti. (Bknz. Önceki Popstar yarışmaları.)

Ve ‘‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir’’ atasözü yerini buldu ekranlarda iki benzer yarışma programı ‘‘Artiz Mektebi’’ ve ‘‘Star Akademi’’ içlerinden bir star çıkaramadan adaylarla birlikte tv dünyasının acımasız çöplüğüne gönderildi. Bakalım popüler kültüre hakim (!) yazılarıyla tanınan köşe yazarı Ertuğrul Özkök buna nasıl bir açıklama getirecek.

Eğer Acun Ilıcalı da eski formatıyla yeni başlayacak programlardan alnının akıyla çıkamazsa şov dünyası derin bir üretememe karanlığının içine düşecektir. Şimdi bütün yük Acun’un omuzlarına kaldı

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir