Nedir Bu Ülkücülerin Dizilerden Çektiği!
Sinemada ve dizilerde niye hep ülkücü ve sağcılar kötü; solcu gençler ise bu kadar sevimli?
Yakın zamana kadar Türk sinemasındaki din adamı, hacı ve hoca tipleriüfürükçü, sahtekâr ve yobaz olarak resmedilirdi. Bu klişeden vazgeçilmiş olsa da’peşin hükümlülük’ sağcı ve ülkücü karakterler için sürüyor. Dönem dizilerinde özellikleülkücü gençler vahşi, kaba saba, eli silahlı çirkin tipler olarak gösteriliyor.
Örgütlü solcular ise sevimli, bağımsız hareket eden, yurtsever ve silaha bulaşmamış idealist iyi aile çocukları…
‘Çembe-rimde Gül Oya’ ile başlayıp ‘Hatırla Sevgili’ ve ‘Bu Kalp Seni Unutur mu’ ile devam eden bu bakış’Öyle Bir Geçer Zaman ki’de doruğa çıktı. Peşine düştüğümüz soru: Sinemada ve dizilerde niye hep ülkücü ve sağcılar kötü; solcu gençler ise bu kadar sevimli?
“Beş milliyetçi-ülkücü tip, sarışın yakışıklı devrimci Ahmet’in etrafını çevirmiştir. Badem bıyıklı gençlerin reisi sırıtarak elindeki silahı esas oğlana doğrultup “Bakalım şimdi seni kim kurtaracak” der… Bu arada “ben” diye bağıran eli silahlı bir devrimci genç kız görüntüye girer.
Gençler, silahlarını yere atar. Ahmet’in “def olun buradan” diye haykırışı duyulur. Ülkücüler, arkalarına bakmadan kaçarlar. Bir gün sonra da bu gençler şantaj için pusu kurarak devrimci delikanlının sevdiği kızı kaçırırlar…” Yukarıdaki sahne Kanal D’de yayınlanan ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinden. Ülkücüler bu sahneye büyük tepki gösterdiler. Filmin çekildiği sete gidip diziyi protesto ettiler.
Ülkücülerin rahatsızlığı ve itirazı sadece bu sahneye ve bu diziye değil elbet. Dönem dizisi diye sunulan yapımların devrimci gençleri şirin, sevimli; milliyetçi, ülkücü gençleri de kaba saba, eli silahlı tipler olarak anlatmalarına.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de eleştirdiği Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinde sağcılar, işbirlikçi, eli silahlı zorbalar, giyim kuşamı ile de itici, çirkin insanlar olarak tasvir ediliyor. Solcu gençler ise görüntüsü, konuşması ile de parlak, genç kızların âşık olduğu tipler. Silaha bulaşmamış, bağımsız hareket eden yurtseverler… Solcular Amerikan düşmanı, ülkücüler Amerikancı…
Çemberimde Gül Oya ile başladı
“Dönem filmi” iddiasını taşıyan yapımları seyirci hep sol bakış açısıyla seyretti. Çemberimde Gül Oya ile başlayan devrimci romantizm Hatırla Sevgili ve Bu Kalp Seni Unutur mu? ile devam etti. Öyle Bir Geçer Zaman ki de bu zincirin son halkası. Romantik aşk hikâyeleri ile “dokunaklı öykülerle” yola çıkan bu dizilerde idealizm, vatanseverlik, iyilik, erdem hep Marksist pencereden anlatıldı. Bu dizilerin esas oğlanları hep devrimci gençlerdi.
Haksızlığa isyan eden onlardı, mücadele eden, işkence gören onlar… Kan dökülüyor vatan elden gidiyorsa suçlu ülkücülerdi. Bu sunuma itiraz eden yönetmen İsmail Güneş, “Ülkücü kimseyi dövmemiştir, kimseyi öldürmemiştir demiyorum. Ama 5 bine yakın sağcı-ülkücü de hayatını kaybetti. Devrimci, birini öldürmediyse beş bin ülkücüyü kim öldürdü?” sorusunu soruyor.
adalet duygusu zedeleniyor
Sakarya Fırat dizisinin senaristliğini yapan Süleyman Çobanoğlu da diziler yoluyla tarihi gerçekliğe ihanet edildiğini düşünüyor. İdeolojik bağnazlığa dikkat çeken Çobanoğlu, “Filmlerde adalet duygusu ve hakkaniyet zedeleniyor.” diyor. Birçok senaryoda imzası bulunan gazeteci Avni Özgürel, dizileri, senaryoyu kaleme alanların eğilimlerinin belirlediğini söylüyor.
Dönem dizilerinin senaristlerine baktığımızda solcu senarist ve yönetmenleri görüyoruz. Hatırla Sevgili’nin senaristi Nilgün Öneş bir söyleşisinde bunu itiraf etmişti. : “Amcam da, dayım da İşçi Partisi üyesiydi. Onlarla aynı fikirde bir babanın çocuğu olarak çocukluğumdan beri bir görüşüm vardı. Diziye de bunu yansıttım tabii.” Mümtaz’er Türköne ise sinemeda ülkücüleri öcü göstermenin bir gelenek olduğunu dikkat çekiyor. Hatırla Sevgili dizisinde danışmanlık yapan, Bu Kalp Seni Unutur mu? dizisinin de senaryo ekibinde yer alan Türköne “İyi ülkücü tiplemeleri, dizilere ilk kez benimle girdi.” diyor.
İzleyici, tepkisini ortaya koymalı
Avni Özgürel: Yakın tarih dizilerinde anlatılan, gerçek değil. Tek taraflı bir bakış var. Geçmişte ülkücüler, sağcılar ne kadar haksızlıklara maruz kaldılarsa solcular da o kadar haksızlıklara maruz kaldılar. Ne kadar sağcı, ülkücü birileri tarafından kullanıldı ise solcular da o kadar kullanıldı. Ortalıkta var olan dizilere baktığımızda ise senaristlerin gözünden geçmiş döneme dair bir karakter çizimi yapılıyor.
Senaryoyu kaleme alanların eğilimleri, siyasi görüşleri bu metinleri belirliyor. Yanlış, taraflı anlatımdan rahatsız olan izleyicilerin bu dizileri yayınlayan kanallara, yapım firmalarına tepkilerini göstermeleri gerekir.
İyi ülkücü, diziye benimle girdi
Mümtaz’er Türköne: Bütün dizilerde solcular iyi aile çocukları, ülkücüler de vahşi, kaba saba adamlar olarak gösterilir. Bu sunum, dizilerin üretildiği dünyanın eseridir. Oyuncusundan senaristine, yapımcısından yönetmenine herkes solun içinde siyasal bilinçlerini edinmişlerdir.
Ülkücüleri öcü göstermek, bir gelenektir. Bu geleneğin iki istisnası oldu. Birisi Hatırla Sevgili, diğeri de Bu Kalp Seni Unutur mu? İstisna olmalarının sebebi de gençlik yıllarında ülkücülerle birlikte olmuş bir senaristin bu dizilerde yer almasıydı, yani benim. İki dizi de gerek Yaşar, gerek Kürşat tiplemeleri normal insanlardı. Âşık olan, âşık olunan tipler. Bu da benim eserim. 12 Eylül’de 5 bin kişi öldü. Yarısı ülkücü, yarısı solcu. Her şeyi ülkücüler yaptı, solcular masumdur göstermek tamamen yalan. Bu yalanı uyduranlar, solcular. Solcuların bu yalanı uydurması doğal. Doğal olmayan, bunun bütün topluma yönelik dizilerde yapılmış olması…