Yaza hazırlıksız yakalanmayın!
Kış ayları boyunca gerek soğuk, gerekse kirli hava ve diğer etkenlerle yıpranan ciltlerimize gerekli bakımları ve tedavileri yaptırmalıyız
Kış ayları boyunca gerek soğuk, gerekse kirli hava ve diğer etkenlerle yıpranan ciltlerimize gerekli bakımları ve tedavileri yaptırmalıyız ve güneşin cildimizde oluşturabileceği hasarlara karşı cildimizi güçlü kılmak için bir an önce toparlanmalı ve yaza hazırlık yapmamız şart. Unutulmamalıdır ki bu mevsimde, cildimize her zamankinden daha fazla özen göstermemiz gerekir.
Yazın ne gibi etkileri olabilir?
Güneşin zararlı etkilerine karşı kalkan görevi üstlenen cildimiz eğer savunmasız yakalanırsa içerisindeki kollajen, elastin ve benzeri proteinler ile nemini yavaş yavaş kaybederek kurumaya ve elastikiyet kaybına ve sarkmaya başlar. Güneş ışınlarına (UV ışınlarına) karşı cilt kendini ve derin dokuları korumak için koyulaşmaya damarlanmada artışa (kılcal damar belirginleşmesi), kalınlaşma ve dolayısıyla mat ve homojen olmayan bir görünüme ve lekelenmeye, çillenmeye gider. Bunlar bizim yaz sonrası tedavi nedenlerimizdir ancak aslında isteğimiz bunlar gelişmeden cildi güçlendirmek ve cilt problemlerinin oluşumunu engellemek bir ölçüde azaltmaktır. Artan cilt kanser olguları düşünüldüğünde korunma ve önlem alma aslında daha da önem kazanıyor.
Güneşte cildimizi bekleyen tehlikeleri azaltmak mümkün mü?
Güneşin cildimizdeki ve eklerindeki zararlarını önlemek veya asgariye indirmek mümkün olabilir.
Cildin protein ve nem kapasitesini artırıcı terapi ve tedavilerin yaz gelmeden uygulanması ve bu konuda hekim görüşü ile danışmanlığı almada fayda olduğunu söylemeliyim. Bu tedaviler arasında özellikle meyve asitleriyle yapılacak hafif peelingler, cildin nem kazanması ve güçlenmesini sağlayan kollojen ve elastin gibi proteinlerin artışına neden olan lazer uygulamaları, cilde çeşitli vitamin, mineral, amino asit, protein, enzimler ve benzeri maddelerin kazandırılmasını sağlayan mezoterapiler, cildin oksijenlenmesini sağlayan oksijenterapi ve cilt bakımları sayılabilir. Tabii aynı zamanda çoğu cilt probleminin altında yanlış ve cilde uygun olmayan kozmetik ve dermatokozmetikler olduğu düşünülünce alınacak danışmanlık hizmeti de oldukça önem kazanıyor. Günümüzde kozmetik ve dermatokozmetiklerin bu denli çeşitli olması seçimde zorluklara neden olur. Ancak cildinize uygun olan ürünlerin, uygun dozlarda kullanılmasıyla sağlıklı bakımlar, tedavi ve yaşlanmanın geciktirilmesi mümkün olurken kozmetiklerin neden olduğu hasarlar da engellenebilmektedir. Bilinmelidir ki uygun olmayan ürün kullanımı tedavi etmek bir yana sorunların daha da artmasına ve yenilerinin eklenmesine (sivilceler, lekeler…) neden olur. Bu nedenledir ki doktor önerisiyle cildinizin o anki ihtiyacına göre ürünler düzenli olarak kullanılmalıdır.
Tüm bunların yanında aslında sağlıklı bir cilt ve saçlar için sağlıklı yaşamak ve sağlıklı beslenmek gerekir. Günlük su tüketimi artırılmalı, yaşlanmayı önleyici A, E ve C vitaminlerinden zengin yeşil sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeli. Sigara, alkol, kırmızı et, rafine şeker, doymuş yağlardan, saf karbonhidratlardan ve fast-fooddan uzak durulmalıdır. Karoten, biotin gibi bazı vitamin ve mineral takviyelerinin, antioksidanların ve Omega-3 ile Omega-6 içeren desteklerin hekim kontrolünde kullanıldığında oldukça faydalı olduğu görülmektedir. Tedaviler ve uygun cilt bakım ürünleri yanında hekim kontrolünde alınacak vitamin ve destek ürünler de güneşin zararlı etkilerine cildimize destek olacaktır. Çünkü güneş ışınları etkisiyle vücudumuzda oluşan serbest radikaller artar.
Cildimiz dışında yazın olumsuz etkilerini ağırlıklı gördüğümüz bir diğer yan ise saçlarımızdır. Özellikle saçlarımızda da saçlı deri mezoterapileri sayesinde korumak ve güçlendirmek mümkündür. Tüm bu bakım ve tedavileri hekim kontrolünde ve bir protokol dahilinde yapmak gerekir.