Yaşar Hoca Saba Tümere Kur Yaptı
Gelin ayakkabısının altına “ikimizin adını yazalım” diyen Yaşar Nuri’ye Saba Tümer bakın ne yanıt verdi.
Saba Tümer’in hali ne olacak? Son programı öyle suluydu ki Yaşar Nuri Öztürk işi Saba Tümer’e kur yapmaya kadar vardırdı.
Saba Tümer’in Yaşar Nuri Öztürkü konuk ettiği yayın baştan sona bir tuhaftı. Konukla spiker arasında olması gereken mesafe kalktı. Saba Tümer, izleyiciden gelen saçma sapan soruları süzgeçten geçirmeden sordukça da Yaşar Nuri, öğrencisini azarlayan öğretmen pozuna girdi. Sınırlar bir ara öyle aşıldı ki Yaşar Nuri Öztürk, Saba Tümere kur bile yaptı.
Buyrun 3 saatlik yayının bir yarım saatlik bölümünden aldığımız notlar:
KAFA YAPMAK İÇİN CEVAPLIYORUM
-Saba Tümer: Düğüne çağrılan davetlilerin çift olması uğur getiriyormuş hocam.
-Yaşar Nuri: Buyur! Buyur burdan yak. Yaaa bunları bana soru diye soruyorsunuz. Ben de kafa yapmak için cevaplıyorum işte.
-Saba Tümer: Hocam ben sizinle niye kafa yapayım, soruyorlar.
-Yaşar Nuri: Bunları niye soruyorlar biliyor musun? Benim bunlara kızıp küplere bineceğimi düşünüyorlar.
-Saba Tümer: Hocam soruya gerek yok siz bir anda esip kükrüyorsunuz!
İKİMİZİN ADINI AYAKKABI ALTINA YAZALIM
Bu kez Saba Tümer, gelinin ayakkabısının altına ismimizi yazarsak evlenir miyiz? sorusunu yöneltiyor. Yaşar Nuri bozuk bozuk bakınca, kendisinin gelinlerin değil ama 2 kez damatların ayakkabıların altına ismini yazdığını itiraf ediyor. Bu muhabbeti Saba Tümer devam ettirmeye çalışınca Hoca bombayı patlatıyor:
-Yaşar Nuri: Seninle benim adımı yazdıralım bir yere (ayakkabı altına).
-Saba Tümer: Hocam tövbe deyin. Ben zaten sizin formüle göre yüksek yaştayım. Siz bana gençsiniz, benim 80 yaşında filan bulmam gerek.
-Yaşar Nuri: Güzel cevap. güzel cevap.
-Saba Tümer: Hocam nikah yüzüklerinin damadın ailesi tarafından alınması günah mıdır?
-Yaşar Nuri: La Havle. Yaaa böyle bir şey olur mu ya. Nişan yüzüklerini kim alır. Kadınınkini erkek, erkeğinkini kadın değil mi.
-Saba Tümer: Ben karşılıksız alıyorum hocam! deyip kahkahayı basıyor.
-Yaşar Nuri: Ağanın eli tutulmaz o ayrı mesele.
HOCAAAM ŞİMDİ BÖYLE DEMEYİN AMA.
-Saba Tümer: Hocam izleyicimiz diyor ki: Ben müslümanım eşim hristiyan aynı mezarlıkta yanyana yatabilir miyiz?
Yaşar Nuri: ya öldükten sonra ha orda yatmışsın ha burda.
-Saba Tümer: Hocaaaam! Şimdi böyle demeyin ama izleyicimize. Merak ediyor.
-Yaşar Nuri: O zaman hristiyanı misafir edelim bizim mezarlıkta yatsın. Ne yapayım daha. Kıyamet kopmaz.
BÜYÜK SAÇMALIK.
-Saba Tümer: Gelin gerdek gecesinin ertesi gününden bir hafta sonrasına kadar kendini görmeye gelen evlenmemiş kızların burnunu sıkar bu onlara da evliliğin bulaşması anlamını taşır.
-Yaşar Nuri: Kim sıkıyor. Gelin mi? İyi güzel.
-Saba Tümer: ya hocam batıl inanç o yüzden soruyorum.
-Yaşar Nuri: Batıldan da öte çok büyük saçmalık.
-Saba Tümer: ya işte böyle soruyorum.
-Yaşar Nuri: Bende böylece dinleniyorum, iyi sorun.
-Saba Tümer: Hocam Neden nikahtan sonra damat gelini öper:
-Yaşar Nuri : Öpmesin mi o kadar beklemiş, resmiyete dökmüş işte. Bunun inançla ne ilgisi var ya.
-Saba Tümer: Hocam dövmeli olan kişi umreye gidebilir mi diye soruyorum?
-Yaşar Nuri: Söyledik ya ne mahsuru var. Dövmeyle gidebilir miyim, kotla gidebilir miyim. haram parayla gidilebilir mi diye sormuyor. Sormayınca sürünmekten kurtulamıyor.