Ter önleyici deodorantlara dikkat

Sıcak havalarda önemli bir mekanizma olan terlemenin deodorantlarla engellenmesi vücut ısısının artmasına neden olmaktadır. Bu da güneş çarpması, sağlığı risk grubunda bulunanlarda ölümle sonuçlanabilir

Namık Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Burhan Turgut, “Sıcak havalarda önemli bir mekanizma olan terlemenin deodorantlarla engellenmesi vücut ısısının artmasına neden olmaktadır. Böylece meydana gelebilecek güneş çarpması, sağlığı risk grubunda bulunanlarda ölümle sonuçlanabilir” dedi.

Turgut, hava sıcaklığının arttığı bu günlerde vücut ısısının 36-37 santigrat derecede tutulması gerektiğini söyledi.

Bu ısının sabit tutulabilmesi için vücudun terlemeye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Turgut, “Isıyı vücudumuzdan terleyerek uzaklaştırabiliriz. Ancak çok sıcak ve nemli havalarda vücut ısısının düşürülmesi pek mümkün olamayabiliyor. Özellikle koltuk altı ter önleyici deodorantlar böyle havalarda çok zararlıdır. Sıcak havalarda önemli bir mekanizma olan terlemenin deodorantlarla engellenmesi vücut ısısının artmasına neden olmaktadır. Böylece meydana gelebilecek güneş çarpması, sağlığı risk grubunda bulunanlarda ölümle sonuçlanabilir” diye konuştu.

Ter önleyici deodoranların normal ısıdaki havada ve risk grubunda olmayan kişilerde önemli bir problem oluşturmadığını anlatan Turgut, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ter önleyici deodorantlar vücut ısısı 40 santigrat üzerine çıktığında riskli gruplarda bulunanlar için tehlike oluşturabilir. Bundan normal ısıda, sağlık kişilerin kullandığı lokal terlemeyi azaltıcı deodortların her zaman zararlı olduğu anlamı çıkartılmamalı. Ama risk grubu altındaki kişilerin kullanmaması faydalı olacaktır.

Risk grubunu 65 yaş üstü ve çok küçük çocuklar, süt çocukları, kronik hastalığı olanlar, özellikle kalp yetmezliği, kroner kalp hastaları, akciğer hastaları, sigara içiminden gelişen bronşit hastaları, böbrek ve tansiyon hastaları oluşturmaktadır.

Vücutta ani bir ısı yükselişiyle oluşan rahatsızlık halk arasında sıcak çarpması olarak ifade ediliyor. Bu beyinde hasar oluşturabilir ve bazen ölümle de sonuçlanabilir. Ancak sıcak çarpması oluşmadan da sıcak hava vücuda zarar verebiliyor. Aşırı sıcak dolayısıyla fazla sıvı kaybedilmesi böbreklerin yeterli sıvı alamaması, böbreklere giden kan miktarının azalmasıyla böbrek fonksiyonlarında bozulma çıkabilir. Risk gruplarında bulunanların buna da dikkat etmesi gerekli.”

-SIVI TÜKETİMİ-
Turgut, sıcak havalarda sıvı tüketiminin önemli olduğunu, sıvı tüketiminin kişinin vücut yapısına bağlı olarak değişebileceğini anlatan Turgut, ortalama vücut ölçülerine sahip olan bir kişinin 2-2,5 litre su içmesi gerektiğini söyledi.

Havanın ısısı ve fiziksel aktiviteye göre bu oranın artırabileceğini bildiren Turgut, şunları kaydetti. “Susama hissi, genelde sıvı içimiyle ilgili uyarıcı bir duyudur. Fakat vücut her zaman susama hissi vermeyebilir ya da algılayamayabilirsiniz. Yüksek ısılarda susama hissetmeseniz bile mutlaka sıvı alımı olmalıdır. Risk gruplarında bu daha fazla önemli kazanıyor. Akli dengesi yerinde olmayanlar, çocuklar, aşırı yaşlılar bu kişiler kendi ihtiyaçlarını göremeyecekleri için onların sıvı alımına dikkat edilmesi. Özellikle alkollü ve çok şekerli olan sıvılar tercih edilmemeli. Çünkü bu tip sıvılar sıvı kaybına yol açabilmekte. Bunun dışında bütün sıvılar tüketebilir

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir