Sofraların baş tacı balık
Balık, sağlığımızı koruyan ve geliştiren besinler listesinin en başlarında yer alan bir yiyecektir, diyor Diyetisyen&Yaşam Koçu Gizem Şeber.
Avlanma yasağının bitmesinin ardından sofralarımızda hak ettiği yeri mutlaka almalı.
BALIK NEDEN YARARLI?
• Yüksek kaliteli protein içerir. Proteinler, vücudun yapım ve onarım işlemleri açısından önemlidir.
• Diğer et çeşitlerine göre yağ içeriği ve kalorisi daha düşüktür. Bu nedenle zayıflama diyetlerinde rahatlıkla yer alabilir.
• Kalp-damar sağlığı açısından çok önemli yeri olan omega-3 yağ asitlerinden zengindir. Omega-3 yağ asitlerinin beyin sağlığı açısından da çok önemli olduğu biliniyor. Yetersiz omega-3 alan kişilerin gelecekte Alzheimer ve demans (bunama) gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksek. Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda vücuttaki iltihaplanmayı azaltarak; artrit gibi hastalıklara karşı koruma sağlıyor. Son dönemde, yeterli omega-3 alımının zayıflamayı kolaylaştırdığı da bilimsel araştırmalarca saptandı.
• Görme fonksiyonları, saç ve tırnak sağlığı ve bağışıklık sistemi açısından önemli yeri olan A vitamini ve kemik ve diş sağlığı için gerekli olan D vitamininden zengindir.
• Sinir sistemi ve metabolizmanın düzgün çalışmasında görevi olan B2 (riboflavin) ve demir mineralinin vücutta kullanılmasında ve tiroid hormonlarının sentezinde yer alan B12 vitamininden zengindir.
• Kemik ve diş yapısının önemli bir kısmını oluşturan fosfor mineralinden zengindir. Kılçıkları ile tüketildiğinde kalsiyum mineralinden zengindir.
• Demir, iyot, çinko ve magnezyum minerallerini içerir.
NE SIKLIKTA TÜKETİLMELİ?
Dünya’da birçok sağlık otoritesi; kalp-damar sağlığının korunması için haftada 2-3 defa balık tüketilmesini öneriyor.
BALIK NASIL PİŞİRİLMELİ?
Balık pişirilirken ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Balık kızartma yöntemi ile pişirildiğinde omega-3 yağ asitlerinin büyük bir kısmının yapısı bozulur ve balığın sağlığa olan olumlu etkileri azalır.
EYLÜL PALAMUT AYI! HAMSİNİN EN LEZZETLİ OLDUĞU AY KASIM!
Balığın lezzetli olması içerdiği yağ oranı ile paralel seyrediyor. Palamudun en lezzetli olduğu ay Eylül-Ekim. Hamsinin ise biraz daha yağlanması gerekiyor, onun ideal zamanı ise Kasım.
Palamutun tavası iyidir görüşü yanlıştır, şu an yağlı döneminde olduğundan tava pişirilmesine gerek yoktur. Fırında veya ızgara pişirilmesi daha uygundur. Siyah etli balık grubuna girdiğinden ötürü buğulama yapılması tavsiye edilmez.
PALAMUT YÜKSEK TANSİYONA ÇARE OLABİLİR Mİ?
Japonya’da hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan bilimsel çalışmalarda, palamutun içerisinde yer alan bir protein yapısının yüksek tansiyonu düşürdüğü belirlendi.
BALIĞIN DERİSİNİ YEMEYİN!
Denizlerin kirli olması nedeniyle endüstriyel kimyasalların ve ağır metallerin balıklarda biriktiği doğru, bu durumda insan sağlığı için oldukça sakıncalı. Özellikle sinir sistemi ile ilgili kalıcı sorunlara neden olabiliyor ve bu etkileri bir anda ortaya çıkmıyor.
Amerika Sağlık Birliği önerilerine göre; balığın derisini ve alt karnında bulunan yağlı bölgeyi çıkararak ızgarada veya buğulama pişirmek, kimyasalları %50 azaltıyor. Fakat ağır metalleri pişirme ile azaltmanın bir yolu ne yazık ki yok, çünkü cıva gibi ağır metaller balığın derisinde değil, kaslarında birikiyor.
Cıvanın sağlığa olan olumsuz etkilerinden korunmak için derin su balıkları yerine daha sıklıkla yüzey balıkları tercih edilmeli.