Şişmanlık estetik sorun değil, hastalıktır

Anadolu Vakfı tarafından kurulan Anadolu Sağlık Merkezi, 2005 yılından bu yana uluslararası standartlarda hizmet sunuyor…

Uzman kadrosu, hasta odaklı yaklaşımı ve başarılı tıbbi uygulamalarıyla kaliteli sağlık hizmetinde öncülük etmeye devam ediyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Kurumsal Hizmetler Müdürü Dr. Uğur Keskin, ‘zorlu vakalar, zorlu ameliyatlar bizim işimiz’ diyerek, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından hasta ağırladıklarını belirterek başladığı konuşmasında şunları anlattı:

“Anadolu Sağlık Merkezi, sağlıkta referans merkezi olma vizyonuyla, kurulan bir hastane. Johns Hopkins Medicine (JHM) ile eğitim ve kalite geliştirme programlarında stratejik işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar uluslararası otoriteler tarafından da onaylanıyor. Joint Commission International (JCI) ve Avrupa Medikal Onkoloji Derneği (ESMO) akreditasyonlarının yanı sıra ISO 14001, OHSAS 18001 ve ISO 9001 kalite belgelerine de sahibiz.”

Dr. Keskin, “Anadolu Sağlık Merkezi olarak bulunduğumuz bölge ve yakın coğrafyamızla sağlıklı bir iletişim kurmayı öncelikli hedeflerimizden biri olarak görüyoruz. Sakarya ve yakın bölgesinden özellikle cerrahi branşlar ve tüp bebek konusunda birçok hastanın hastanemize başvurusu oluyor. Biz, sizlere özellikle zorlu ameliyatlar ve tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi şişmanlık cerrahisinde de geniş yelpazede tedavi olanakları sunuyoruz” dedi.

Laparoskopi ile tek kesiden şişmanlık cerrahisi

Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Tansuğ, konuşmasına şişmanlık tehlikesine dikkat çekerek başladı. Doç. Dr. Tansuğ, “Şişmanlık günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlasını tehdit ediyor. Çağımızın hastalığı şişmanlık ile mücadelede öncelikle diyet, egzersiz ve ilaç tedavilerinden oluşan bir tedavi uyguluyoruz. Bu yöntemlerle sonuç alınamadığı durumlarda cerrahi tedavi gerekiyor. Çünkü şişmanlık düzeltilmediği takdirde ölümcül olabiliyor” diye konuştu. Doç. Dr. Tansuğ, “Şişmanlık cerrahisinde ameliyat yönteminin seçilebilmesi için kilolu hastanın ameliyattan önce her yönüyle incelenmesi gerekiyor. Şişmanlık cerrahisinde tedavi; besinlerin geçişini engelleyerek veya midenin hacmini küçülterek uygulanan kısıtlayıcı yöntemler ve besinin barsaklardan emilimini önleyici (bypass-atlatma) yöntemler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Üçüncü grupta da, her iki özelliği de içeren uygulamalar bulunuyor. Kısıtlayıcı yöntemlere ayarlanabilir mide kelepçesi (gastrik bant) ve tüp mide (sleeve gastrektomi) giriyor. Laparoskopik cerrahinin getirdiği kolaylıklarla artık kapalı olarak, hatta göbekten tek kesiden bile yapılabiliyor. Şişmanlığın tedavi edilmesiyle hayati risk oluşturabilecek birçok hastalığın düzeltilmesinde büyük başarı sağlıyoruz” diye bilgi verdi.

Şişmanlık tedavisinde estetik cerrahinin yeri

Anadolu Sağlık Merkezi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Duman da kilo problemi olan kişilerde estetik cerrahinin tek başına yeterli olmadığına dikkat çekti. Prof. Duman, şişmanlık cerrahisini takiben yapılan plastik cerrahi ameliyatları hakkında şu bilgileri verdi: “Kişi sadece estetik cerrahi ile kilolarından kurtulabileceğini düşünürse hata eder. Takım çalışması gerekir. Bu takım çalışmasının odağında hasta vardır, diyetisyen, endokrinolog, şişmanlık cerrahı ve estetik cerrah bir arada çalışmalıdır.” Estetik cerrahi kararının hastanın klinik gidişine bakarak verildiğini söyleyen Prof. Dr. Duman sözlerine şöyle devam etti: “Şişmanlık cerrahisi sonrasında hastaya mutlaka estetik cerrahi yapmak gerekmiyor. Kişide şişmanlık cerrahisi uygulamasından sonra sarkan karın kendi kendine düzelmiyorsa estetik cerrahi işlemi yapıyoruz. Kilolu hastalarda liposuction, karın germe, meme küçültme, dikleştirme, bacak ve kol germe gibi uygulamaları tek başına ya da ihtiyaca göre kombine şekilde yapabiliyoruz.”

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir