Patlamanın Etkisi Dünyaya Ulaştı

Astrofizik Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, 6 Kasım’da güneşte meydana gelen patlamanın etkilerinin dünyaya ulaşmaya başladığını söyledi.

Güneş’in manyetik etkinliğinin zaman içinde hızla artığına ve yapısından kaynaklanan bir manyetik alan oluşumu bulunduğuna dikkat çeken Demircan, bunun elektrik üreten dinamolardaki gibi işlediğini ifade ediyor. Buna göre elektronların yönlendirilmesi halinde bir elektrik akımı oluşuyor ve güçlü olan bu akım da manyetik bir alan meydana getiriyor.

Prof. Dr. Demircan, Manyetik alan güneşin belirli bölgelerinde yoğunlaşabiliyor. Bu yoğunlaşan alan yüzeye çıkmasıyla birlikte, yüzeydeki kapalı manyetik ilmekler içinde plazma birikiyor ve zaman zaman patlıyor. Milyar ton düzeyinde biriken plazmanın yol açtığı patlamalar aşağı yukarı ayda bir gerçekleşiyor şeklinde konuştu.

6 Kasım’da Güneş’te meydana gelen patlamanın etkisinin bu günlerde dünyaya ulaştığını ifade eden Demircan, “Bundan özellikle kuzey enlemleri etkileniyor. Sıcak plazma atom çekirdeklerinden oluşuyor ve doğrudan dünyanın atmosferini deforme ediyor, bozuyor, kompozisyonunu değiştiriyor.

Dolayısıyla atmosferdeki bu dinamik olaylardan, meteorolojik olaylar da etkileniyor. Radyasyon ve kozmik ışınım denilen parçacıkların dünyaya ulaştığında bundan elektromanyetik iletişim sistemleri de negatif yönde etkilenmekte.

Güneşin bu manyetik etkinliğinde sürekli bir artış var. Güneşte 6 yıl içinde büyük bir patlama bekleniyor. Böylesi durumlarda, uydularla haberleşmeler kopuyor ve hatta uydular kaybedilebiliyor, bir süre iletişim kurulamıyor. Tabi bu çok güçlü olursa dünyadaki elektronik aletlerinde de susması, çalışamaz hale gelmesi endişesi var. Muhtemelen 6 yıl sonra yeniden bir yavaşlama olacak.’

Güneş patlamaları sağlığa zararlı mı?
Güneş üzerindeki patlamalar sürekli olarak meydana geliyor olsa da bunların yoğunluğu 11 yıllık bir döngüyü takip ediyor. Yani patlamaları gösteren Güneş lekeleri 11 yılda bir en üst ve aynı şekilde de yine aynı sürede en düşük seviyelerine ulaşırlar. 2013 yılında da bir sonraki pik noktasının yaşanması bekleniyor.

NASA’dan Dr. Richard Fisher’ın açıkladığı üzere, Güneş’ten gelen radyasyon ve yüklü parçacıklar Dünya’nın atmosferi tarafından filtre edildiğinden insan sağlığı açısından bir tehlike söz konusu değil.

Bu tip bir potansiyel riske karşı sadece kutup dairesi çevresinde uzun süreli ve sıklıkla uçuş yapan pilotlarla birlikte uzayda görevlendirilen astronotların dikkatli davranması gerekiyor. Atmosferin filtre gücünün en aza indiği veya yok olduğu bu yerlerde görev yapan insanlar, Güneş’ten gelen radyasyona normalden çok daha yoğun olarak maruz kaldıklarından, kanser hastalığı açısından potansiyel risk grubuna giriyorlar. Bununla birlikte bazı astronotların gözlerine çarpan yüksek enerjili protonlar nedeniyle ışık parlamaları gördüklerini rapor ettikleri biliniyor.

Daha önceki yoğun patlama evrelerinde morötesi ışınları ile X ışınlarına bağlı olarak, yeryüzündeki çeşitli manyetik ve elektronik sistemlerde ve radyo dalgalarıyla iletişimde sorunların meydana geldiği tespit edilmişti. Tabii ki elektronik ve manyetik sistemlere ilişkin olarak, ufukta görünen yüksek patlama düzeyine karşı hazırlıklı olunmaması durumunda, meydana gelebilecek arızalardan hastaneler ve diğer sağlık kuruluşları ve dolaylı olarak da insan sağlığının olumsuz etkilenmesi söz konusu.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir