Kerem ve Zeynep olarak fenomen olmayı beklemiyorduk

Altan Dönmezin yönettiği, Gökhan Horzum, Ayşin akbulut ve Deniz Dargının yazdığı Kanal Dnin gençlik dizisi “Güneşi Beklerken” her Pazar reytinglere damgasını vuruyor.

Dizinin bu denli başarılı olduğunu gördüğünüzde neler hissettiniz?

En başından beri ortaya güzel bir iş çıkacağına inanıyorduk. Çünkü işini sahiplenen ve ciddiye alan bir ekibimiz var. En iyisini yapmak, ortaya farklı ve kaliteli bir iş çıkarmak için çok çalışıyoruz. O yüzden ilk günden itibaren dizinin başarılı olması bizi şaşırtmadı. Ama bu kadar kısa sürede kabullenilmesi ve sevilmesi bizi hala çok heyecanlandırıyor.

Oyuncu olmaya karar verdiğiniz zamanla, şimdiki zamanı düşündüğünüzde neler hissediyorsunuz?

Çok tuhaf ve çok keyifli bir his. Ben bu kararı aldığım günden itibaren çok çalıştım. Bazen olmadı, bazen durakladı bu süreç ama vazgeçmedim, çalışmaya devam ettim. İçinde olmak istemediğim hiç bir projede yer almadım. Şimdi dönüp baktığımda hepsini doğrusuyla, yanlışıyla iyi ki yapmışım diyorum ki bugün böyle başarılı bir projenin bir parçasıyım.

Oyunculuktaki hedefleriniz neler?

Öncelikle içime sinen ve içinde olmaktan keyif aldığım projelerde yer almak. İnanmadığım hiçbir şeyin içinde sırf yapmış olmak için yer almak istemiyorum. Televizyonda seçici olmak zor ama bugüne kadar başarabildim. Umarım bundan sonra da bu istikrarımı sürdürebilirim. Bunun dışında hedefim sinema yapmak ve kendimi her gün biraz daha geliştirmek.

Hayal gücünüzü nasıl beslersiniz?

Kitap okumak ve film izlemek sanırım hayal gücümün en temel besinleri. Ama ben en çok müzik dinlerken hayal kuruyorum. Bazen aklıma bir senaryo geliyor, bazen bir hikaye yazıyorum kafamda ya da bir kısa film çekiyorum. Müzikle beraber hayal kurmak çocukluğumdan beri benim için çok keyifli, hala da öyle yapıyorum.

İleride canlandırmak için kendinizi hazırladığınız bir rol var mı?

Aklımda belli bir karakter yok. Bugüne kadar birbirinden çok farklı karakterler canlandırdım. Bundan sonra da öyle olsun istiyorum. İlk defa bir lise öğrencisini oynuyorum. Umarım bir sonra ki işimde izleyenleri ters köşe yapacak bambaşka bir kadını oynarım.

Bu güne kadar oyunculuk üzerine dersler aldığınız isimler kim?

Altan Gördüm ve Vahide Perçinin oyunculuk okulu 35,5 buçukta eğitim aldım. Onun dışında Bahar Kerimoğlu oyuncu koçum, zaman zaman onunla çalışmaya devam ediyoruz. Güneşi Beklerken içinde hepimiz projeye başlamadan Ümit Çırakla çalıştık.

Hayatınızın vazgeçilmezleri neler?

Hayatımın vazgeçilmezi ailem öncelikle. Bu konuda ne kadar şanslı olduğumu her zaman söylüyorum. Bana her konuda hep çok destek oluyorlar. Ailemle ilişkimiz çok özel, her başarımın arkasında onların desteği var. İşimi çok severek yapıyorum o yüzden çalışmak yeni bir şeyler yaratmak vazgeçilmezim.

“Kerem” ve “Zeynep”in aşkını nasıl tanımlarsınız?

Onların aşkını en iyi tanımlayan kelime tutku. Aralarında inanılmaz bir tutku var ve bunun büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Zor bir aşk onların ki bu efsane olan aşklar gibi olacak galiba. Bir gün ileride “Zeynep ile Kerem vardı” diyecek sanki insanlar. Çünkü aşıklar ve çok fazla engelleri var.

“Zeynep”, “Kerem”e olan duygularında bu kadar kararlıyken, “Kerem”den yana hayal kırıklığı yaşarsa ne yapar?

Zeynep onun yaşındaki bir insanın kaldıramayacağı kadar zor şeyler yaşıyor. Babasıyla ilgili durum onu zaten çok yıprattı. Barışla, Keremin arasında kaldı. Ama daha fazla aşkını görmezden gelemedi. Şimdi Melisle Barışı kaybetmek uğruna Keremi seçmişken, Kerem ona bir yanlış yaparsa babasından sonra ki en büyük hayal kırıklığını yaşar. Zeynep güçlü bir kız üstesinden gelir ama onda derin yaralar bırakır diye düşünüyorum.

“Zeynep” ve “Kerem” için aşk mı ağır basacak, arkadaşlık mı?

Bu sorunun cevabını ben de bilemiyorum. Birbirlerine çok aşıklar ama hayatta bazen aşktan başka önceliklerimiz olabiliyor. Ya da onları tercih etmek zorunda kalabiliyoruz. Onlar böyle bir aşkı belkide hayatları boyunca bir daha bulamayacaklar. Ama hayat onları hangi tercihi yapmaya itecek ben de merakla bekliyorum.

Sizin için artık fenomen ikili diyebilir miyiz?

Bilmem diyebilir miyiz? Biz işin çok içindeyiz hayatımız sette geçiyor ve dışarıda ne olup bittiğini sizin kadar göremiyoruz. Ama bazı anlarda fark ediyoruz ki Zeyneple Kerem bugüne kadar en sevilen çiftlerden biri olmayı başarmış. Ne yalan söyleyeyim sanırım hiçbirimiz bunu beklemiyorduk.

Bu durum sizin için sürpriz oldu diyebilir miyiz?

Sürpriz oldu açıkçası. Dizide bir Zeynep ve Kerem ilişkisi olacaktı ama bunun bu kadar ses getiren ve sevilen bir hal alacağını tahmin etmemiştik. Bazen inanamıyoruz, şaşırıyoruz ama gerçekten bunu görmek izleyenleri bu aşka inandırdığımızı hissetmek çok keyifli.

Özellikle sosyal medyada adınıza açılmış onlarca sayfayla sizi takip eden fanlarınız var. Onların yazdıklarını takip ediyor musunuz?

O kadar yoğunuz ki, her an neler olup bitiyor takip edemiyoruz. O yüzden bize kızmasınlar. Ama zaman buldukça okuyorum hepsini ve çok mutlu oluyorum. Bazen onların farkında olmadığımızı düşünüyorlar ama nasıl onlar her gün bize ulaşıyorlarsa bizde her gün onların enerjisiyle motive oluyoruz. Çok zor bir işimiz var. Zor şartlarda uzun saatler çalışıyoruz. Destekleri olmasa gerçekten çok zorlanırdık. Onları gördükçe daha iyisini yapmak için gücümüz oluyor.

Peki hakkınızda yapılan eleştirilere yaklaşımınız nasıl?

Her gün olumlu, olumsuz bir çok eleştiri alıyoruz. Biz kendimizi geliştirmek ve daha iyisini yapmak için yapıcı eleştirileri dikkate alıyoruz. Hepimiz bu şartlarda, bu kısıtlı zamanda sabahlara kadar çalışarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz ve yapıyoruz da.

Hayranlarınız gerçek hayatta da sizi Kerem Bursinle sevgili sanıyor…

Biz Keremle çok iyi anlaşan iki dostuz. Set dışında da çok iyi anlaşıyoruz, dertleşiyoruz ve her şeyimizi paylaşıyoruz.Bence insanlara bu enerji geçiyor. İkincisi Kerem gerçekten çok profesyonel ve disiplinli. Sahneye girdiğimizde rahat olabileceğimi ve ona güvenebileceğimi biliyorum. Biz çok güzel bir enerji yakaladık ve bu bir oyuncunun her zaman bulabileceği bir şey değil. Bunu yakaladığımız için çok şanslıyız. Buda karakterlerimiz aşkını canlandırırken çok gerçekçi olmamızı sağlıyor.

Yeni projeleriniz var mı?

Şu an benim için sadece Güneşi Beklerken var. Dizi dışında başka bir şeye zamanın maalesef şu an için yok. Ama ileride yapmak istediğim çok şey var. Zaman buldukça hayata geçirmek istiyorum.

Sinema filmi projeniz olacak mı?

Görüştüğüm, okuduğum projeler var ama kesinleşmiş bir durum yok. Umarım en kısa zamanda içime sinen bir sinema projesinde yer alırım.

Ekranda siz neler izlersiniz?

Televizyon izlemeye vaktim yok. Ülkemizdeki kadar uzun sürelerde dizi izlemeye özellikle hiç vaktim yok. O yüzden bir kaç yabancı dizim var, vaktim buldukça onları izliyorum.

İdolünüz var mı?

Mesleki anlamda tüm yönleriyle bir kişiyi idolleştirmek yerine, farklı yönlerini örnek aldığım sanatçılar var. Bu anlamda gelişerek kendi yolumda ilerlemeye çalışıyorum diyebilirim.

“ERİC MORRİS DÖNÜM NOKTAM OLDU”

Dizinin bu denli başarılı olacağını tahmin ediyor muydunuz?

Böyle bir şeyi tahmin etmek mümkün değil. Açıkçası bu tarz şeylere kafa yormamaya çalışıyorum. Benim için önemli olan işimi iyi yapmak, izleyicimizi mutlu etmek ve zamanlarını boşa harcamamak. Ama diziyle ilgili yaptığımız ilk görüşmelerden sonra bu işin iyi bir yer edineceğini tahmin etmiştim. Güneşi Beklerken için bir çok insan zamanını ve emeğini veriyor. Ailemiz her geçen gün daha da büyüyor. Bu projeyi izleyenlere sevdirmek adına çok güzel bir duygu.

Kemikleşmiş bir izleyici kitleniz oluştu. Yinede reyting konusunda bir tereddüttünüz var mı?

Reyting sistemini pek anladığımı söyleyemem. Bazen sorarım, rakamlar duyarım ama iyi mi kötü mü genelde bilmem. Bir kişi bile olsa yaptığınız işi beğenip izliyorsa bu bir başarıdır. Genelde milyonlar yerine bir kişiyi düşünmeyi tercih ederim. Çünkü milyon dediğimde de milyon tane kişiden bahsediyoruz.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Üniversiteye gitmeden önce oyunculuğun ciddiyeti daha yeni yeni hayatıma, aklıma girmişti. Lise son sınıfta baş rolde bir oyun, ve oyunun yönetmeni bana oyunculuğun sanatsal yönünü, karaktere girmek, anı yaşamak gibi yönlerini gösterdi. Böylece o hocam sayesinde “Aktör nedir?” sorusuna yönelik içimde bir fikir ve merak uyanmaya başladı icimde. Ancak asıl dönüm noktam Los Angeles’ta 2,5 sene Eric Morrisle çalışma imakanı bulmam oldu. Bir şey söylemek kolay, ama yapmak, kendini ona vermek zor olan taraf. Eric’le olayımız buydu. Kendisi bana bir oyuncu olarak çok şey kattı. Bu sırada Los Angeles’ta elde ettiğim tecrübeler, sırf oyunculuk üzerinden olmasa bile, nasıl bir oyuncu olmak istediğimi ve işime, sanatıma ne kadar değer vermem gerektiğini gösterdi. Bu dönemde Roger Corman’la da çalışmak ve profesyonel anlamda başlamak benim için çok önemli bir ayrıcalıktı.

Oyunculuktaki hedefleriniz neler?

Hedefim bir gün yurt dışında Türkiye’yi temsil etmek. Ama hep dediğim gibi, bu meslekte ne olacağı hiç belli olmaz. O yüzden de günlük hedefim dünden ders alıp, günü gelince hazır olup uygulamak.

Oynadığınız karakteri ortaya çıkartırken nelerden ilham alırsınız?

Bence bu karaktere ve role göre değişen bir şey. Ben daha ziyade karakterin neyle ilgilendiğine veya neler yaptığına karar verip ona göre araştırarak karakteri çıkartmayı seviyorum. Ama müzik de hep bana yardım eden bir şeydir.

Bu güne kadar oyunculuk üzerine dersler aldığınız isimler kim?

Tress Mills Kurzym, Bradley Cummons, Bates Wilder, Carolyn Pickman, Joseph Anton, Ken Cheeseman, Eric Morris ten dersler aldım. Onun dışında okuduğum bir sürü kitap, örnek aldığım bir sürü oyuncu, oynadığım oyunlar, kısa filmler, çalıştığım yönetmenler, oyuncular ve hayat ders aldığım diğer şeyler.

Hayatınızın vazgeçilmezleri neler?

Ailem, saygı, kişisel oyunculuğumu geliştirme çabam ve spor vazgeçilmezimdir.

Dizide Keremin ilk hallerine göre, keskin çizgilerinin yumuşadığını görüyoruz. Bu durumu nasıl açıklarsınız?

Keremin bu değişimi sadece aşkla tanışmasıyla açıklanabilir.

Zeynep, Keremin hayatında neleri değiştirdi ve değiştirecek?

Kerem ilk defa aşık oluyor. Daha önce sevdiği biri mutlaka olmuştur ama Kerem ilk defa Zeynep sayesinde aşkla tanışıyor. Ve bu aşk Kerem için çok ilginç bir süreç. Çünkü Kerem hayatı ve duyguları kendi kontrolünde tutan biriyken, Zeynep onun kontrol edemediği hislerini açığa çıkartıyor. Keremin o ilk bölümlerde gördüğümüz Kerem Sayer maskesini düşürüyor.

Zeynep ile Kerem çifti olarak bir fenomen olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Açıkçası bu anlamda kesinlikle sürpriz olduk. Ama fenomenin kelime anlamına bakınca kendimi bu kelimeden çok uzak hissediyorum. Beni yanlış anlamayın bu çok güzel bir kelime ama ben buna evet dersem yalan olur. Çünkü benim fenomen algım daha değişik diye düşünüyorum.

Özellikle sosyal medyada adınıza açılmış onlarca sayfayla sizi takip eden fanlarınız var. Onların yazdıklarını takip ediyor musunuz?

Zaman olunca yazdıklarını takip ediyorum. Onların desteği veya eleştirisi benim için inanılmaz bir motivasyon kaynağı eleştirisi.

Hayranlarınız sizi Handeyle gerçek hayatta da sevgili sanmasına siz ne diyorsunuz?

Handeyle çok yakın iki dost olduk. Onunla oynamak parktaki iki çocuk gibi çok zevkli. Çok şanslıyım.

Peki hakkınızda yapılan eleştirilere yaklaşımınız nasıl? Sizi şaşırtan bir geri dönüş aldınız mı?

Size karşı yapılan eleştiri çok önemli bir şey. Ama hangi eleştirinin saklanacağı, atılacağını ya da hangisinden faydalanacağını bilmek bir o kadar önemli. Bence sanat eleştirisiz olmaz. Hangi sanat dalı olursa olsun, içinde eleştirinin olacağını ve buna açık olmak gerektiğini düşünüyorum.

Bir süre Amerikada yaşadıktan sonra Türkiyeye geldiniz. Amerikaya yönelik yeni projeleriniz var mı?

Amerikayla iletişimim devam ediyor. Ama şu an buradaki işlere yoğunlaştım.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir