Günden güne vaka sayısı artan kanserin belirtileri, bu hastalıktan korunma yöntemleri, kimler risk altında, tedavi yöntemleri…

Kanser, sağlıklı olduğu düşünülen bir hücrenin normal davranışlarını düzenleyen mekanizmaların bozulması sonucu oluşur. Kanserin oluşmasında çevre, kötü beslenme, sigara, obezite, güneş gibi çok sayıda faktörün etkisi vardır.

Bu nedenle günden güne kanser vakalarının sayısı artıyor. İstatistiklere göre, dünyada her yıl 11 milyon kişi kansere yakalanıyor ve bunların 7.6 milyonu yaşamını yitiriyor. Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kanserin ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer aldığına dikkat çekti. Yalçın, kanseri genel hatlarıyla Bugün’ e anlattı.

BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN

Kanserin belirti ve bulguları köken aldığı doku ve organlara göre değişiyor. Hatta bazen hiç belirti ve bulgu vermeden kontrol muayenelerinde kanser tanısı konulabiliyor.

Dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler.

Uzun süren, iyileşmeyen yaralar.

Beklenmeyen kanama ve akıntılar.

Meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler.

Yutma güçlüğü veya hazımsızlık.

Siğil ve benlerde belirgin değişiklik.

Uzun süren ses kısıklığı ve öksürük.

KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Erken teşhiste yüzde 90 oranında iyileşme görülüyor. Burada kişinin kendine ve doktorlara inanması çok önemli. Hastalığı yeneceğini inanan insanlar rahatlıkla kanserin üstesinden gelebiliyor. Örneğin meme kanseri için 25 yaşında itibaren düzenli olarak ayda bir kendi kendine muayene etmek gerekir.

Güzelleşmek uğruna kanser olmayın

Kanserde doğru bilinen yanlışlar

SAĞLIKLI BESLENİN

Sağlıklı yaşamın püf noktası düzenli ve dengeli beslenmeden geçiyor. Kansere yakalanmak istemiyorsanız aşağıdaki listeye bir göz atın…

Meyveler (özellikle turunçgiller)

Sebzeler (özellikle ıspanak, maydanoz, ısırgan, roka, tere, karalahana gibi yeşil yapraklı olanlar)

Turpgiller (lahana, karnabahar, brokoli vb.)

Soya fasulyesi, fasulye, nohut, mercimek

Balık ve balık yağları

Yoğurt

Tahıl taneleri

Yeşil çay, sarmısak, soğan

C vitamini, E vitamini, karotenler ve folik asit

Meyve ve sebze posası, fitik asit, bitkisel steroller

Selenyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, potasyum.

2 ERKEKTEN BİRİ PROSTAT KANSERİ

Her 2 erkekten biri kansere yakalanma riskiyle karşı karşıya. Yalçın; her 10 erkekten birinin prostat, 13 erkekten birinin akciğer, 20 erkekten birinin kolon, 30 erkekten birinin mesane, 50 erkekten birinin lenf kanserine yakalanma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

8 KADINDAN BİRİ MEME KANSERİ

Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da kanserle sıkça karşılaşılıyor. Türkiye’de 1 milyona yakın meme kanseri hastası olduğuna dikkat çeken Yalçın, meme kanserinin kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğunu, 8 kadından birinin meme, 20 kadından birinin akciğer, 40 kadından birinin rahim kanserine yakalanma riski taşıdığını belirtti.

NASIL KORUNULUR?

Sigara ve tütün kullanımından kaçmak. Sigara ve tütün ürünlerinin akciğer kanseri, ağız, yutak, soluk borusu, yemek borusu, pankreas, rahim ağzı, böbrek ve mesane kanserlerine yol açtığı kesin olarak biliniyor.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek. Bitkisel kaynaklı besinlerin fazla tüketilmesi, özellikle hayvansal kaynaklı yüksek yağlı gıdaların sınırlandırılması, bitkisel yağların tercih edilmesi, fiziksel olarak aktif olup, egzersiz yapılması ve ideal ağırlığın korunması, kanserden korunmada etkin rol oynuyor.

Güneş ışınlarından korunmak. Güneş ışınlarına maruz kalma sonucu ortaya çıkan çeşitli deri kanserlerinden korunmanın yolu güneş ışınından korunmakla mümkündür.

İŞ ORTAMININ ETKİSİ VAR MI?

Bazı meslek grupları, örneğin duvar sıvama ve bebek pudrası olarak kullanılan asbest madeninin işletildiği yerlerde çalışanlarda ve radyologlarda akciğer kanserine yakalanma riski yüksektir.

GENETİK FAKTÖR ÖNEMLİ Mİ?

Ailede akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Eğer kişinin ailesinde akciğer kanserine yakalanmış biri varsa, kendisi uzun yıllar sigara içiyorsa ve yaşı 40’ın üzerindeyse durumu incelemeye alınmalıdır.

BESİNLERİN TEDAVİYE ETKİSİ VAR MI?

Değişik sebze ve meyvelerle kanser tedavi edilmez. Gıdaların akciğer kanseriyle ispat edilmiş hiçbir ilişkisi yoktur. Herkes hayatını daha sağlıklı devam ettirebilmek için tüm besinleri düzenli bir şekilde yemelidir. Vitaminlerin de akciğer kanseri üzerinde etkisi yoktur. Önemli olan insanların düzgün ve dengeli beslenmesidir.

KADINLAR TEHLİKENİN EŞİĞİNDE Mİ?

Erkeklerde hastalık kadınlara göre 3-4 kat daha fazla. Çünkü erkek daha fazla sigara içer. Çok gelişmiş ülkelerdeyse bu oran eşittir, çünkü kadın ve erkek hemen hemen aynı evrede sigaraya başlarlar. Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe sigara içimi artar. Şimdi Türkiye’de de eğitimli kadınlar artıyor, bununla beraber sigara içimi de artıyor. Üstelik Kadınlar bağımlı olduğunda sigarayı daha zor bırakabiliyor.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Sigara içenler, pasif içiciler (sigara içenlerin dumanını alanlar), genetik olarak kanser geliştirmeye meyilli yapıdan gelenler ve aspese maruz kalanlar, akciğer kanseri hastalığına yakalanmada risk altındadırlar.

CİĞERLERİNİZİN KIYMETİNİ BİLİN

Türkiye’de her yıl 25 bin kişi akciğer kanserine yakalanıyor. En önemli nedeni ise sigara içmek… Sigarayı bırakarak kendinize ve çevrenize iyilik yapın. Dünyada genel ölüm nedenleri arasında ilk sırada akciğer kanseri yer alıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 25 bin yeni akciğer kanseri hastası ortaya çıkıyor ve bunun çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Akciğer kanseriyle ilgili çalışmaları ile dünya tıp literatürüne giren Prof. Dr. Yalçın Karakoca bu vakayla ilgili her şeyi Bugün’e açıkladı…

AKCİĞER KANSERİ NASIL OLUŞUR?

Akciğer kanserinin yüzde 90’ı sigara içenlerde gelişir. Dolayısıyla akciğer kanseri, akciğer dokusunun ve özellikle soluk borusunun yüzde 95’inin sigara içimiyle tıkandığı ölümcül bir hastalıktır. Günde 1 paket sigara içen kişide 20 yıl sonra kanser riski 40 kat daha yüksek bir biçimde ortaya çıkar. Hava kirliliği, radyasyon, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları gibi etkenlerin hiçbirisi sigara kadar önemli bir neden değildir. Sigarayı bırakan kişi, akciğer kanserine yakalanma riskini büyük ölçüde düşürür.

ERKEN TANI MÜMKÜN MÜ?

Vaktinde teşhis önemlidir. Tümör henüz etrafına bulaşmamışsa ve cerrahi operasyonla çıkartılabilecek nitelikteyse ameliyat edilerek hasta kurtulabilir. Ancak maalesef teşhis edilmiş hastaların ameliyat edilebilme şansını yakalayabilenler en fazla yüzde 15’tir.

Akciğer kanseri hastalığının en kötü tarafı teşhis edildiğinde hastaların yüzde 85’inin ameliyat ile tedavi edilebilme şansının ortadan kalkmasıdır. Bu demektir ki akciğer kanserinin erken teşhis edilebilen bir hastalık değildir. Hastalık oldukça ileri aşamalara gelene kadar önemli şikayete yol açmayabilir. Bu da farkında olmadan hastalıkla beraber uzun süre yaşamak anlamına gelir.

PASİF İÇİCİ OLMAK ZARARLI MI?

Tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 90’ı sigaraya bağlıdır. İkinci risk faktörü pasif duman altı olmaktır. İçmeden solumak da hastalığa yakalanmak için yeterlidir. Kişi, bulunduğu mekanda duman altına maruz kalmamalı. Kapalı mekanlarda sigara içmeyi önleyen yasa bu anlamda masum birçok kişinin hayatını kurtaracak.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?

Soluk borusunun temizlenmesi

Cerrahi (kanseri alıp çıkartmak)

Işın tedavisi ( Radyoterapi)

İlaç tedavisi ( Kemoterapi) BELİRTİLERİ

Göğüs ağrısı

Ses kısıklığı

Hırıltılı solunum

Öksürük

Nefes darlığı

Kanlı balgam

Egzersiz kısıtlaması

Kol/omuz ağrısı

Yutma güçlüğü

Kemik ağrısı

Kilo kaybı

Kansızlık

NEDENLERİ

Sigara (% 90 dan daha fazla)

Asbeste maruz kalma

Halojen eterler

İnorganik arsenik

Radyoizotoplar

Hava kirliliği

Diğer metaller

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir