Kanser tedavisi çocuk sahibi olmaya engel değil!

Kanser tedavisi görenler, esas hastalıkları ile uğraşırken, tedavilerinin ileride çocuk sahibi olma şanslarını azaltıp azaltmayacağı konusunu pek düşünme fırsatı bulamıyor.

Oysa, tanının hemen ardından, tedavi planlamasından önce ve hatta kanser serüveninin her basamağında uzmanlar ile bu konunun tartışılması, çocuk sahibi olma şansının azalmasının önüne geçiyor.

Erken tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelerle birlikte kanser tedavisinden sonra sağkalım oranları her geçen gün artıyor ve hastalar yeni bir hayata başlıyor. Ancak kanser tedavisinin ardından yeni yaşamına merhaba diyen ve çocuk sahibi olmak isteyen hastalar, görmüş oldukları tedavinin etkisiyle bazen bu isteklerini gerçekleştiremiyor.

Neolife Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gonca Saraç, “Üreme fonksiyonunun korunması için gerekli tedbirlerin tedavi öncesinde alınması, kadın ve erkek hastalara ileride çocuk sahibi olma şansı verebiliyor.” diyor. Kısırlıktan korunmada kadın, erkek ve hatta çocuk hastalar için farklı seçenekler söz konusu; ancak bu seçeneklerden bir kısmı rutin ve etkili bir uygulama olarak görülürken bir kısmı halen araştırma safhasında bulunuyor.

Spermlerin dondurularak saklanması: Kanser tedavisine başlamadan önce hastanın spermlerinin alınması ve dondurularak saklanması oldukça etkili bir yöntem; ancak tedavi öncesi yapılması büyük önem taşıyor. Zira tek doz tedaviden sonra bile sperm kalitesi ve sperm DNA yapısı bozulabiliyor.

Testis dokusunun dondurularak saklanması ve daha sonra vücuda geri uygulanması: Bu konu şu anda sadece deneysel olarak uygulanıyor.

Embriyonun dondurularak saklanması: Embriyonun dondurularak saklanması, rutin ve yerleşmiş bir kısırlık korunması yöntemi.

Döllenmemiş yumurtanın dondurularak saklanması: Partneri olmayan, banka spermi kullanmak istemeyen, dini veya etik nedenlerle embriyo dondurulmasını kabul etmeyen hastalara, döllenmemiş yumurtanın dondurularak saklanmasına yönelik alternatif bir yöntem.

Yumurtalığın yerinin değiştirilmesi: Kanser tedavisi için alt karın ışınlaması yapılacak ise yumurtalıkların yerinin değiştirilmesi. Ancak bu yöntemde, radyasyon saçılımı nedeniyle yumurtalıkların korunması her zaman mümkün olmayabiliyor.

Koruyucu jinekolojik cerrahi: Rahim ağzı kanserlerinin ilk evresinde, rahim koruyucu cerrahi olarak rahim ağzının çıkarılması yöntemi.

Rahim ağzı kanserleri dışında diğer jinekolojik kanserlerin tedavisinde, doğurganlığı korumak amacıyla genellikle üreme organlarına daha az Radikal cerrahi uygulanıyor. Erken evre yumurtalık kanserleri için sadece yumurtalıktan kistin çıkarılması öneriliyor.

Halen araştırma safhasında olan yumurtalık ve testis dokusunun dondurulması yöntemi; ileride, ergenliğe henüz ulaşmamış çocukların kanser tedavisi görürken çocuk sahibi olabilme şanslarının korunmasını sağlayabilecek bir yöntem olarak dikkat çekiyor.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir