Tıbbi adı “Üriner Inkontinans” olan idrarın kontrol edilememesi genellikle mesane kontrolünün kaybı olarak tanımlanmakta ve halk arasında “idrar tutamama” olarak bilinmektedir.
Her beş kadından birinin idrar tutamama sorunu yaşadığına dikkat çeken Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ates Karateke, “Altı farklı, idrar tutamama tipi var. Önemli olan doğru teşhisi koymak ve gereksiz ameliyat masasına yatmanın önüne geçmektir” dedi. Bu sorunu artıran risk faktörlerini obezite, sigara içmek, vasküler (dolaşım) hastalıklar, genetik yatkınlık, menopoz olarak sıralayan Prof. Dr. Karateke, “Böbrek hastalığı ve diyabet de idrar tutamama riskini artırabilmektedir” dedi.
İdrar kaçırma ve rahim sarkması tedavi edilebilir
Yaşlanınca daha fazla gündeme gelen idrar tutamama sorununun aslında yaşla ilgisi olmadığına ancak menopoz sonrası daha sık rastlandığına değinen Prof. Dr. Ateş Karateke, “Kadınlar menopozdan sonra daha az östrojen hormonu üretirler, bu azalma idrar tutamamaya katkıda bulunabilir. Östrojen, mesane ve üretranın (idrar yolu) iç yüzeylerinin sağlıklı kalmasını sağlar. Östrojen azalınca bu dokular kapanma yeteneklerini kaybederler, yani üretra idrarı eskisi kadar kolay tutamaz” dedi. 80 yaşına kadar yaşayan kadınların yaklaşık %12’sinin idrar kaçırma veya rahim sarkması nedeni ile ameliyat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karateke; “Konusunun uzmanı hekimlere gitmeyen hastaların üçte birinde sorunun çözülmediği ve sıkıntıların devam ettiği gözlemlenmektedir. Kadının gündelik yaşamını olumsuz yönde etkileyen hatta sosyalleşmesine engel olan idrar kaçırma ve rahim sarkması günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar grubunda yer almaktadır” dedi.
İdrar tutamama sorununuz olup olmadığını anlamak için bu sorulardan birine “evet” demeniz yeterli…
• Gün içinde iki saatte birden fazla idrara çıkıyor musunuz?
• Yattıktan sonra bir kereden fazla idrara çıkıyor musunuz?
• Sıkıştığınız zaman tuvalete yetişmekte güçlük çekiyor musunuz?
• İdrar yapmak için kendinizi sıkıyor musunuz?
• Mesanenizi boşaltmak için tuvalete koşturuyor musunuz?
• Tuvaletteyken idrar akışını durduramıyor musunuz?
• Sıkıştığınız halde tuvalete gittiğinizde çok az mı idrar geliyor?
• Tuvalete gitme ihtiyacınız olduğu hissinde azalma var mı?
• İdrara çıkma gereksinimi duymadan sık sık mesanenizi boşaltıyor musunuz?
• İdrara çıktıktan sonra mesanenizin hâlâ dolu olduğunu hissediyor musunuz?
• İdrar akışınız yavaş ya da kararsız mı?
• İdrar yaparken, başlangıçta, zorluk çekiyor musunuz?
• Tuvalete yetişemeyeceğinizi hissettiren “tetikleyiciler” var mı? (Akan su, tuvalet kapısının kilitli olması gibi).
• Yaşamınızı mesaneniz mi kontrol ediyor?
Bir ya da iki soruyla bu sıkıntının saptanabildiğine değinen Prof. Dr. Karateke; “İdrar tutamama tedavisi idrar tutamamanın tipine, sorunun şiddetine ve altta-yatan nedene bağlıdır. Tedavinin başarısı, her şeyden çok, doğru tanıya bağlıdır. Birçok kadın öksürünce idrar kaçırıyorum diyerek gereksiz yere ameliyat masasına yatıyor. Stres tipi olarak tanımladığımız bu türün tedavisi cerrahi yöntemle yapılırken, sıkıştırma tipi idrar kaçırmalarını, ilaç ve fizik tedavi ile ortadan kaldırabiliyoruz” dedi.
İdrar tutamama için uygulanan tedavi seçeneklerini; davranış teknikleri, ilaç, aygıtlar ve ameliyat olarak dört kategoriye ayran Prof. Dr. Karateke, “Birçok olguda önce, en az invazif olan teknik önerilir, bu yüzden önce davranış teknikleri denenir ve eğer bu teknikte başarı sağlanamazsa diğer seçeneklere geçilir” dedi.