Halisdemir davasında eski astsubay konuştu

FETÖnün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemirin şehit edilmesiyle ilgili davada, cuntacı general Semih Terzinin yanında Özel Kuvvetler Komutanlığına (ÖKK) giden Astsubay Erhan Almaz savunma yaptı.

AA

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıkların ifadelerinin alınmasına devam ediliyor.

Erhan Almaz, ifadesinde, darbe girişiminin olduğu 15 Temmuzda Diyarbakırda çay bahçesinde oturduğunu, alarm üzerine gittiği birliğinde Ankaraya gidiyoruz. denildiğini anlattı.

Polis de bizi destekliyor, bu kalkışmayı bastırmaya gidiyoruz diye düşündüm

Askeri hiyerarşiden dolayı, Ankaraa neden gideceklerini soramadığını belirten Almaz, Kafamda soru işaretleriyle çantamı hazırladım. Otobüslere bindik. Radyodan, Başbakanın açıklamalarını duyduk, Küçük bir grup kalkışma içinde, bastırılacak. diye. Ankaraya gitme sebebimiz belli oldu. dedim. Özel Kuvvetler itfaiyeci mantığıyla hareket eder, nerede yangın var oraya gider. Bu sefer yangın Ankarada. dedim. ifadesini kullandı.

Almaz, Özel Kuvvetlerin siyasetle iç içe olduğunu, MİT Müsteşarının, Milli Savunma Bakanının, Başbakanın, Cumhurbaşkanının zaman zaman ziyaretlerde bulunduğunu kaydetti.

Diyarbakırdan otobüsle havalimanına giderken, kendilerine polisin eskortluk yaptığını belirten Almaz, Polis de bizi destekliyor, bu kalkışmayı bastırmaya gidiyoruz diye düşündüm. Biz, temiz duygularla yaşayan insanlarız. dedi.

Semih Terzi aslında hainlikten daha öte vefasızdır

Havalanında Semih Terzinin emir subayını gördüğünü, elinde elbise askısının olduğunu belirten Almaz, şunları kaydetti:

Semih Terzide bir gerginlik vardı. Terzi de sinirlenmiş kalkışma hareketine. dedim. Terzi, bu hükümet zamanında general olmuştur. Semih Terzi aslında hainlikten daha öte vefasızdır. Uçak kalktı, uçakta ışıklar söndürüldü. Uçak çok alçaktan uçuyordu. Ayetel Kürsi okumaya başladım, Ankarayı vuran uçaklar, bizim uçağı da vuracaklar diye düşündüm. 4 VİP koltuk vardır CASA uçaklarında. Terzi bu koltuklardan birinde oturuyordu, çaprazında Fatih Binbaşım vardı. Ben oturacak yer bulamadım, yere oturmak zorunda kaldım. Ben askerim, operasyona gidecek bir askeri Terzi yanına oturtmadı. Terzi bir ara pilotun kulaklığını aldı bir yerlerle görüşmeye başladı. Sonradan basından duyduğuma göre Malatya hava sahasıyla konuşmuş.

Halisdemirin son konuştuğu benim

Almaz, uçakta kendilerine Silahları doldurun emrinin verildiğini belirterek, uçak Ankaraya indikten sonra daha çok meskun mahal eğitimi alan kişilerin seçilerek, bekleyen iki helikoptere yönlendirildiğini söyledi.

Helikopterin, Özel Kuvvetler Komutanlığına giderken farklı bir güzergah izlediğini ifade eden Almaz, şunları anlattı:

Gölbaşına indik. Ümit Bak Albayla, Ömer Başçavuş geliyordu. Ömer Halisdemire Merhaba dedim, Merhaba kardeşim, komutan nerede? dedi, ikinci helikopterde. dedim. Herhalde Ömer Başçavuşun en son konuştuğu kişi benimdir. Yanımızdan geçip giderlerken silahlar patladı. Şok geçirdim. Arkadaşlarıma Yatın dedim. Özel Kuvvetler refleks atışıyla ve kendini bir yere atmasıyla ünlüdür.Ne oluyor? dedim, idrak edemedim. Hepimiz şaşakaldık. Sesinden ben, vurulanın Semih Terzi olduğunu anladım. Mihrali Atmaca Üsteğmen çağırdı, temkinli bir şekilde yaklaştık. Ben durumu çözmeye çalışıyorum, siz şuralara geçin, dağılın. dedi. Biz karargahın içine girmeden bekledik. Semih Terzi Kelime-i Şahadet getiriyor, inim inim inliyor, bağırıyordu. Semih Terzi helikopterle gönderildi.

Astsubay Almaz, çatışmada diğer vurulanın ise Ömer Halisdemir olduğunu gördüğünü ifade etti.

Eşim gelinliğiyle ortada kaldı

Verilen emirler doğrultusunda, karargahın dışında beklediklerini dile getiren Almaz, ceplerinde plastik kelepçelerle silahlı bir grubun geldiğini, bunların etkisiz hale getirildiğini anlattı. Erhan Almaz, Güneydoğuda çok sayıda göreve katıldıkları için herkesin birbirini tanıdığını, Uğur Demirtaşın en azılı kişilerden biri olduğunu savundu.

Öğle saatlerinde Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallının Komutanlığaa geldiğini belirten Almaz, Bize, binaların aranması emri verildi. Tüm Özel Kuvvetlerin binalarını aradık. Zekai Paşaya tekmili kıdemlimiz verdi. dedi.

FETÖnün emir komuta zincirinden faydalanmaya çalıştığına dikkat çeken Almaz, şunları kaydetti:

Ben şerefli bir Türk özel kuvvetçisiyim. 5 müebbet ceza alacağımı bilsem suçumu söylerim. Kimse benim cesaretimi sorgulamasın. Düğünüme 20 gün kala tutuklandım, eşim gelinliğiyle ortada kaldı. Çok üzülerek söylüyorum. Darbe teşebbüsünde bulunmadım, istemeden içeri çekildim. Komutanlık tazminatı alan herkesin sorumluluğu var bu darbede. Emir astsubayı bilmez.

Sülalemde FETÖcü çıkmadı

Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlunun Silahlı Kuvvetlerin içinde böyle bir yapılanmanın olduğunu biliyor muydunuz? Bu yapılarla bir ilginiz var mıydı? sorusuna Erhan Almaz, İlgim, alakam yok. Akrabalarım dahil, herkesi takip ettim, sülalemde çıkmadı FETÖcü. Benim bir alakam yok, hiçbir şekilde kabul etmiyorum. karşılığını verdi.

Semih Terzi kendini general yapan hükümete nankörlük yaptı

Arkadaşlarınızdan, sizi bu yapıyla birlikte hareket etmeye zorlayan oldu mu? sorusu üzerine Almaz, şu ifadeleri kullandı:

Psikolojik yapım dolayısıyla bana kimse bunları teklif dahi edemez. Özel Kuvvetlerdeki arkadaşlarımdan da çıkmadı. Bu FETÖcüler rahatlıktan bu tür şeylere bulaşmışlardır, çünkü biz görevden kafamızı kaldıramazdık ki. Fatih Şahin de Ömer Başçavuşun yerinde olabilirdi, Mihrali Atmaca da ben de olabilirdim. Semih Terzi kendini general yapan hükümete nankörlük yaptı. Genelkurmay Başkanımız eğer bir mesaj yayımlasaydı, insanlara biz şüpheyle bakabilirdik, Semih Terziye Bu da FETÖcü olabilir. diyebilirdik. Hiç ihtimal vermedik.

Kaçakçıları vurmamak için özenen pilotlarımız, Ankaraya mühimmat attılar

Astsubay Erhan Almaz, FETÖcülerin rahatlıktan bu işe bulaştığını belirterek, Bu örgüt, öyle gizli bir örgüt ki pilot hangi ruh haliyle Ankaranın göbeğine mühimmat attı? Kaçakçıları vurmamak için özenen pilotlarımız, Ankaraya mühimmat attılar. Sincanda aynı koğuşta kalsam hepsini boğarım. dedi.

Ben astsubayım, bir tuğgeneralin darbeci mi, FETÖcü mü olduğunu anlayamam ki. Genelkurmay Başkanımızın yanındaki yaveri FETÖcü çıkmış, o anlayamamış. diyen Almaz, kendisinin astsubay olmasına rağmen arkadaşlarına sahip çıktığını kaydetti.

Işık hızıyla Şemdinliye gönderilirdi

Darbe yapmaya kalkanlar kimlerdi? sorusuna Almaz, Darbe yapmaya kalkanlar, gereken ortamın dışında bulunanlardır. Mesela Ali Kapucu var. O adam sıkıntılı. Taburu Kiliste. Senin ne işin var Özel Kuvvetler Karargahında? ifadesini kullandı.

Özel Kuvvetlerde etkisiz hale getirdikleri bir kişinin kendilerine Eşimi memlekete uğurladım, burada kalıyorum. dediğini aktaran Almaz, şöyle konuştu:

Hayatının baharında, Temmuzun 15inde birlikte kim kalır? Emir komuta almış o. Hangi ruh haliyle plastik kelepçeyle dolaşıyorsunuz? Özel Kuvvetlerde hiyerarşi serttir. Semih Terzinin emir astsubayı, bu görevi gönüllü yapmıyordu. Eğer Bırakıyorum dese, ışık hızıyla Şemdinliye giderdi. Bir generale, subaya terbiyesizlik yaptıysan orada alırsın soluğu. Bir eksiklik yapıldı. Yani insanlar kendisinden kıdemsiz insanlardan haberdar olmadı. Böyle bir yapı varken, bir tane mesaj yayımlanmaz mı? 15 Temmuzda Kara Kuvvetlerinden Bütün Kara Kuvvetleri personeli yerinde çakılacak. mesajı gelseydi hepimiz beklerdik.

Uzaktan vursa daha güzel olacaktı

Suçsuz olduğunu, cezaevinde büyük bir mağduriyet yaşadığını savunan Almaz, Eğer biraz daha yatacaksam, uçakla mühimmat atanlarla aynı odaya koysunlar, cezaevinde başka bir şey istemiyorum. dedi.

Vurulduktan sonra Ömer Halisdemire müdahale edilip edilmediği sorusu üzerine Almaz, şunları söyledi:

Orada sıhhiye erleri yardım ediyor, çatışmadan dolayı arabanın altına atıyorlar kendilerini. Biz Ömer Başçavuşa üzülerek orada kaldık, ART niyetten dolayı değil. Ömer Başçavuşumuzun elinde uzun namlulu bir silah olsaydı, uzaktan vursaydı Semih Terziyi her şey daha güzel olacaktı. Ömer Başçavuş, karşılayanların arasına karıştı, aradan vurdu. Zekai Paşa durumu öngörseydi, tabur komutalarına Arkadaşlar herkes yerinde kalacak. deseydi, tabur komutanlarına bire bir emir verseydi, Ömer Başçavuşa Vur emrini vermeseydi ne olacaktı? Semih Paşa çıkacaktı karargaha, koltuğa kurulacaktı. Ondan sonra Zekai Paşa bize ulaşabilirdi, Terziye Zekai Paşa söyledi, tutuklusunuz derdik.

Almazın Avukatı Gürbüz Özdemir de suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin tahliyesini istedi.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir