Göçmen Türklerin ruh sağlığı
Türklerden kendini hala göçmen olarak hissedenler “daha bozuk bir sağlığa ve daha düşük bir yaşam kalitesine” sahipler…
Hollanda’da uzun yıllardan beri psikolog olarak görev yapan Murat Can, Türklerden kendini hala göçmen olarak hissedenlerin “daha bozuk bir sağlığa ve daha düşük bir yaşam kalitesine” sahip olduklarını belirtti..
Yeni bitirdiği doktora tezinde bu ülkede yaşayan Türkleri mercek altına alan Can, Hollanda’da yaşayan Türklerin ruh sağlıklarının hem yerli halka, hem de Türkiye’deki insanlara göre daha kötü olduğu, özellikle Türk kadınlarının ruh sağlığı açısından durumlarının pek iç açıcı olmadığı görüşünü dile getirdi…
Tilburg Üniversitesi bünyesinde hazırladığı doktora çalışması kabul edilen Can, Hollanda’da yaşayan Türklerin ruh sağlıklarının bu denli bozuk olmasında göçmenliğin büyük bir etkisinin bulunduğunu belirterek, “Türklerden kendini hala bir göçmen olarak hissedenler daha bozuk bir sağlığa ve daha düşük bir yaşam kalitesine sahiptirler” dedi…
Göçmenlik duygusunun ortadan kaldırılması için çaba gösterilmesi gereğine işaret eden psikolog Can, şu uyarıda bulundu: “Türkler Hollanda’daki yaşantılarını bir fakirlik, gerileme, kayıp gibi değil de, bir ilerleme, zenginleşme ve gelişim olarak görmek ve Hollandalılar da Türkleri bu topluma olumlu katkıları bulunan, artı değeri olan ve onu zenginleştiren kitle olarak görmek durumundadır. Bu anlamda siz-biz duygularının artık ortadan kalkması için yeni çalışmaların yapılması gerekmektedir ve bu, iki tarafın da yararına olacaktır.”
“İKİ KÜLTÜR ARASINDA SIKIŞMA”Yurt dışında yaşayan Türklerde sıklıkla görülen sorunlardan birinin “iki kültür arasında sıkışma” olduğunu kaydeden Murat Can, iki kültürel kimliğin veya bir kimlikte toplanmış iki sadakat ve vefanın zayıflık değil, tam tersine artı değer olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Bu tarz düşünmeyle “üvey evlat” duygusunun yok edilebileceğine vurgu yapan Can, şu değerlendirmede bulundu: “Bu da onların toplumsal yaşama daha aktif katılımını destekleyecektir. Bu tür duygu, düşünce ve davranışlar Türklerin ruh sağlığı ve yaşam kalitesine olumlu etkilerde bulunacaktır. Bu tür çalışmalar sadece yeni değil, birinci ve ikinci kuşakları da kapsamak durumundadır. Zira iki kültürlülük kişi ve toplumların marjinalleşme ve soyutlanmasının da panzehiridir. Bunun için iki kültürlülük olmalı ve olabilmelidir.”
Can, ayrıca araştırmaları neticesinde, birbirine güvensiz, sadakatsiz ve mesafeli olan Türklerin daha sağlıksız olduğunun ortaya çıktığını kaydetti