James Webb Uzay Teleskobu (JWST veya Webb) rüştünü ispatlamaya devam ediyor. Webb teleskopu bir süre önce evrenin erken dönemlerindeki en sönük galaksiyi keşfetti.
James Webb Uzay Teleskobu rüştünü ispatlamaya hız kesmeden devam ediyor. Webb teleskopu, bir başka büyüleyici keşfe imza atarak bugüne kadar kaydedilen, JD1 olarak adlandırılan, en uzak ve soluk galaksiyi tespit etti.
JD1 bugün 13,3 milyar yıl önce, evren şu anki yaşının sadece yüzde dördü kadar olduğu haliyle görülüyor. Bu nedenle JD1’in tespit edilmesi, evrenin Büyük Patlama sonrasındaki ilk yıllarındaki evriminin anlaşılması açısından önemli bir keşif olarak değerlendiriliyor. Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’ndeki (UCLA) araştırmacılar, bilinen ve gözlemlenen en soluk galaksiyi bu nedenle önemsiyor. Çalışmanın yazarlarından Tommaso Treu yaptığı basın açıklamasında, “Webb teleskobu sadece bir yıl önce göreve başlamadan önce, böylesine sönük bir galaksiyi doğrulamayı hayal bile edemezdik” dedi.
Zamanda geriye bakmak
Bilim insanları, bize ulaşmak için milyonlarca yıl yol kat eden kozmik ışığı kullanarak evrenin ilk yıllarını inceliyor. Evrenin özellikle ilk milyar yılı gökbilimciler arasında uzunca bir süredir merak uyandırıyor çünkü o döneme dair bilinenler son derece sınırlı.
Evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce Büyük Patlama’dan sonra ortaya çıktığı uzun zamandır kabul ediliyor. Ancak erken evren, Büyük Patlama’dan sonra kozmik Karanlık Çağlar olarak bilinen tamamen karanlık bir dönem yaşadı, yani her zaman bildiğimiz bol ışıklı bir durum yoktu. Yaklaşık bir milyar yıl süren bu dönem ışık kaynaklarından yoksundu. Bu süre zarfında evren, “ilk yıldızların ve galaksilerin ışığını hapseden nötr hidrojen sisi” ile kaplıydı. Ve Büyük Patlama’dan neredeyse bir milyar yıl sonra bu sis gizemli bir şekilde dağılmaya başladı.
Bu durum, ilk yıldızların ve galaksilerin oluşumuna yol açan Reiyonizasyon Çağını işaret ediyordu. Gökbilimciler Webb’in gücünü kullanarak bu şaşırtıcı ama büyüleyici dönemi anlamaya daha yeni yeni başlıyorlar.
JD1, tek değil
Çalışmanın baş yazarı Guido Roberts-Borsani yaptığı açıklamada, “Şimdiye kadar JWST ile bulunan galaksilerin çoğu, nadir görülen ve özellikle evrenin erken dönemlerini dolduran genç galaksileri temsil etmediği düşünülen parlak galaksilerdi. Bu nedenle, önemli olsalar da, tüm bu hidrojen sisini yakan ana etkenler oldukları düşünülmüyor. Öte yandan JD1 gibi ultra soluk galaksiler çok daha fazladır, bu yüzden onların reiyonizasyon sürecini gerçekleştiren galaksileri daha iyi temsil ettiklerine ve morötesi ışığın uzay ve zaman boyunca engelsiz seyahat etmesine izin verdiklerine inanıyoruz.” dedi.
Webb’in yakın kızılötesi spektrograf cihazı NIRSpec, bu galaksinin kızılötesi ışık spektrumunu elde etmek için kullanıldı. Veriler bu uzak galaksi hakkında yıldız sayısı, toz ve ağır element miktarı gibi birçok önemli ayrıntıyı da ortaya çıkardı. Çalışma, prestijli Nature dergisinde yayınlandı.