Kadınlarda Sigara Kullanımı Arttıkça Mesane Kanseri Görülme Oranı da Artıyor!

Dünya üzerinde en çok görülen 5. Kanser türü olan Mesane Kanseriyle ilgili bilinmeyen ve merak edilenleri Hisar Intercontinental Hospital Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Faruk Özcan’dan öğrendik.

Sigara Kullanan Kadın Sayısı Arttıkça Mesane Kanserine Yakalanan Kadın Sayısı da Artıyor!
Üroepitelyum denen böbrekten mesaneye kadar olan üriner sistemin içini döşeyen epitelden kaynaklanan mesane tümörlerinin oluşmasının en önemli nedeni sigara kullanımıdır. Sigaranın içerisindeki nikotin dışında bazı kimyasal maddeler (başlıca arylaminler olarak adlandırılır) idrara süzülüp, dışarı atılırken üreepitelyumla çok uzun süre temasta bulunur ve epitelde bozulmalara neden olur. Mesane kanseri görülme riski sigara içme süresi ve çocuklukta da sigara dumanına maruz kalma ile doğrudan ilişkilidir. Mesane tümörü sigara içmeyenlerde de görülebilir; ancak sigara içenlere göre risk daha düşüktür. Erkeklerde kadınlara göre 4 misli daha fazla görülür. Ancak günümüzde sigara kullanan kadın sayısının artışıyla birlikte kadınlarda bu kanser türünün görülme sıklığı da artmaya başlamıştır.

Tekrarlayan İdrar Yolları Enfeksiyonlarından Çok Çevre Kirliliğinden Korkun!
Sigara içenlerde daha fazla görülen Mesane Kanseri’ni tetikleyen en önemli nedenlerden biri de çevre kirliliğidir. Genetik olarak tümör supresör genlerindeki eksiklikler Mesane Kanserinin gelişimini hızlandırarak bu tümörlerin daha saldırgan olmasına neden olur. Çok sık tekrarlayan ve kronik denilen üriner enfeksiyonları olan insanlarda, yassı epitel hücreli kanser dediğimiz kanserler gelişebilir. Ancak normalde senede birkaç kez tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olanlarda mesane tümörü oluşur demek doğru değildir. Mesanede çok uzun süredir taşı olan, bakımsız, tedavi görmeyen hastalarda tümör oluşabilir. Ama senede birkaç kez olabilecek basit sistitler mesane tümörüne neden olmaz.

Bu Belirtiler Varsa Hemen Hekime Başvurun!
Mesane tümörünün en önemli belirtisi genellikle gözle görülebilir şekilde idrardan kan gelmesidir. Normal tetkikler sırasında, idrar tahlillerinde de çıkabilir. İdrarda kanama olup hemen geçebilir. Hasta, ‘kanamam geçti’ diye ciddiye almayabilir. Bu kanamalar 6 ay ya da bir sene sonra, bir gün veya yarım gün sürerek tekrarlayabilir. Bu arada sistit benzeri, sık idrara çıkma, idrarda yanma gibi şikayetler de mesane kaslarını etkileyerek tümör şikayetlerini ortaya çıkarabilir. Erken teşhis konulabilmesi için 40 yaşının üstündeki herkesin senede 2 defa idrar tahlili yaptırması gerekir. Ancak kişinin şikayeti olmasa bile yılda bir defa küçük tümörleri de ortaya çıkarabilen üriner sistem ultrasonografisi yaptırmasında fayda vardır.

Mesane Kanseri’nin Tanısındaki En Önemli Yardımcı: Sistoskopi…
Radyolojideki gelişmelerle ultrasonografi, özellikle 3 santimden büyük tümörleri yüksek oranda yakalar. Ama şüpheli ya da gözden kaçırma ihtimali olan vakalarda, idrarında kan gelmesi olup da; ultrasonda görüntü alınamazsa en kesin ve güvenilir tanı, mesanenin içini suyla doldurup mesanenin içindeki yüzeyleri ışıklı bir alet yardımıyla görme yöntemi olan ‘Sistoskopi’yi kullanarak konulabilir.

Mesane tümörleri nasıl tedavi edilir? Tek tedavi yöntemi cerrahi midir?
İlk tanının konması ve biyopsinin yapılması için cerrahi bir yöntem olan TUR (Trans Urethral Resection) ile mesaneye penis içerisindeki idrar yolundan girip, endoskopik olarak mesane içerisindeki tümörü keseriz ve bunu patolojiye göndeririz. Bu işlem bize, tümörün mesane katları içerisinde ne kadar derinliğe gittiği ve ne kadar saldırgan olduğuna dair bir takım bilgiler verir. Bu bilgiler, başlangıç için yeterlidir. Yüzeyel mesane tümörleri dediğimiz mesanenin kas dokusuna girmemiş tümörlerde TUR ile parça alınması yeterli olur. Arkasından tekrarlamayı önlemek için bazı vakalarda mesane içi ilaç uygulamaları yaparız. Eğer aldığımız parçada, tümör mesanenin kas dokusuna girmişse, o zaman tümörün evresine göre, mesanenin tamamen çıkarılarak bir ucunun dışarıya torba yoluyla verilmesi veya yeni mesane yapılması ameliyatlarını uygularız. Bazı vakalarda kemoterapi ile kombine edilmiş radyoterapi seçenekleri de mesane tümörlerinin tedavisinde etkisi olan yöntemlerdir.

Mesane Tümörleri Tekrarlayabilir. Bu Yüzden Kontrollerinizi Aksatmayın!
Yüzeyel mesane tümörleri dediğimiz mesane kas dokusunda bulunan tümörlerin beş yıl içerisinde tümörün evresi ve farklılaşma dereceleriyle orantılı olarak %70 oranında tekrarlama riski vardır. Kemoterapi veya immünetaripi ile
6 veya 8 hafta süre ile haftada bir mesane içerisine uygulamalarla, yüzde 70 olan oranı yüzde 30 seviyelerine indirebiliyoruz. Mesanenin çok yüzeyel tabakasında ve düşük riskli mesane tümörlerinde tekrarlama riski yüzde 5 civarındadır. Onlarda, ilaç uygulamasını yapmıyoruz. Biraz daha derine gitmiş tümörlerde tekrarlama ve kas tutulumu olma riski %50’dir. Mutlaka kontrol altından olması gerekir. Mesane alınmışsa, mesane içini değil; üst üriner sistemi kontrol etme amacıyla en az yılda bir radyolojik görüntü, 3 ayda bir ultrason ve kan tahlili kontrolleri yapılır. Yüzeyel mesane tümörlerinde ilk yıl 3 ayda bir, ikinci yıl 6 ayda bir, daha sonra yılda bir olmak üzere kontrolleri gerçekleştirilir. Kontroller genellikle hayat boyu devam eder; ama ilk 5 yıl çok önemlidir.

Mesane Kanseri’nden Korunmak İçin…
• Kesinlikle sigaradan uzak durun.
• Taze sebze ve meyve tüketin.
• Çevre kirliliğinden uzak durmak için elinizden geleni yapın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir