Denizlerde servet yatıyor
TZOB Genel Başkanı Bayraktar Türkiyenin avcılık ve yetiştiricilikle, açık deniz balıkçılığıyla su ürünleri üretimini çok daha fazlaya çıkarmasının mümkün, zenginlik denizde yatıyor. Su ürünlerinde, 2007-2016 döneminde ihracatımız, hızlı bir artışla 273,1 milyon dolardan 744,7 milyon dolara çıksa da Çinin 21, Norveçin 10,8, Vietnamın 8 milyar dolar ihracat yaptığı bu alanda hala kat edecek çok yolumuz var dedi.
AA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiyenin avcılık ve yetiştiricilikle, açık deniz balıkçılığıyla su ürünleri üretimini çok daha fazlaya çıkarmasının mümkün olduğunu, zenginliğin denizde yattığını belirterek, Su ürünlerinde, 2007-2016 döneminde ihracatımız, hızlı bir artışla 273,1 milyon dolardan 744,7 milyon dolara çıksa da hala kat edecek çok yolumuz var. ifadelerini kullandı.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin önemli su ürünleri potansiyeli bulunduğuna işaret ederek, yaklaşık 26 milyon hektar büyüklüğüyle Türkiye’nin sahip olduğu su ürünleri alanlarının orman yüzölçümünden fazla bir yeri kapladığına dikkati çekti.
Toplam 8 bin 333 kilometrelik kıyı şeridine, göl, gölet, baraj göllerine, akarsularına rağmen su ürünlerinde potansiyelini yeterince kullanmadığını belirten Bayraktar, dünyada çok sayıda ülkenin su ürünlerinden çok büyük tutarlarda gelir ettiklerini kaydetti.
Su ürünleri üretiminin, 2010-2014 döneminde dünyada 148,2 milyon tondan 167,3 milyon tona çıktığını, bunda avcılığın payı yüzde 55,9 iken yetiştiriciliğin payının yüzde 44,1 olduğunu aktaran Bayraktar, avcılıkta ilk sırayı 17,1 milyon tonla Çinin aldığını, Türkiyenin ise avcılıkta 302 bin tonla 45’nci, yetiştiricilikte 235 bin tonla 22’nci sırada bulunduğunu bildirdi.
Bayraktar, Türkiyenin 2015te su ürünleri avcılığından elde edilen üretimi 302 bin tondan yüzde 49,5 artışla 432 bin tona, yetiştiricilikte yüzde 2,2 artışla 235 bin tondan 240 bin tona çıktı. ifadesini kullandı.
Bölgeler bazında, su ürünleri avcılığında ilk sırayı yüzde 60,8 ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nin aldığını, bunu yüzde 19,8 ile Batı Karadeniz, yüzde 8,9 ile Egenin izlediğini ifade eden Bayraktar, toplam su ürünleri üretiminin yüzde 51,4’ünün deniz balıkları, yüzde 7,7’sini diğer deniz ürünlerin, yüzde 5,1’inin iç su ürünleri ve yüzde 35,8’inin de yetiştiricilik ürünlerinden oluştuğunu kaydetti.
744,7 milyon dolarlık ihracat bize yakışmıyor
Su ürünleri tüketiminin insan sağlığı için çok faydalı olduğunu, dünyadaki tüketiminin hızla arttığını bildiren Bayraktar, Türkiye’de geçen yıl su ürünlerinde yüzde 15 artışla 744,7 milyon dolarlık ihracat yaptığını, ithalatın ise yüzde 28,6 düşüşle 174,6 milyon dolarda kaldığını belirtti.
Dünyada ithal edilen su ürünlerinin değerinin 140,6 milyar doları bulduğunu, pazarın büyük olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
Su ürünlerinde, 2007-2016 döneminde ihracatımız, hızlı bir artışla 273,1 milyon dolardan 744,7 milyon dolara çıksa da Çinin 21 milyar dolar, Norveç’in 10,8 milyar dolar, Vietnam’ın 8 milyar dolar ihracat yaptığı bu alanda hala kat edecek çok yolumuz var. Pazar büyük ama bizim pazardan aldığımız pay çok küçük. Üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’de 744,7 milyon dolarlık ihracat bize yakışmıyor.
Dünyada su ürünleri talebi sürekli artıyor. 2012 yılında 128,9 milyar dolar olan ithalat miktarı, 2013 yılında 133,3, 2014 yılında 140,6 milyar dolara çıktı. Yıllık artışın 7 milyar dolarları aştığı bir ortamda Türkiye çok daha fazla pay almalıdır.
Avcılık kıyı balıkçılığına dayanıyor
Türkiye’de denizlerden avcılıkla yapılan üretimin kıyı balıkçılığına dayandığını belirten Bayraktar, yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığının yeterince yapılamadığını, bundan dolayı kıyı sularında av baskısının yoğun olarak görüldüğünü ifade etti.
Bayraktar, Türkiyede uzun süreli açık deniz balıkçılığı yapabilecek, avladığı su ürünlerini işleyip, depolayabilecek bir filo kapasitesi bulunmamaktadır. Uluslararası sularda avcılığın yapılabilmesi için gerekli girişimlerin ve bu yönde yatırımların yapılması su ürünleri sektörümüz için büyük önem taşımaktadır. değerlendirmesinde bulundu.
Sürdürülebilir su ürünleri üretiminin Türkiyede ana politika olması ve sektörün gelişmesi için desteklerin artırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, balıkçılıkta arz-talep dengesinin oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanmasının önemli olduğunu belirtti.