Bu hafta 3ü yerli 6 yeni film gösterimde: Jin, Hazine Avcısının Maceraları, Şeytanın Ormanı, Çanakkale Yolun Sonu, Aşk Kırmızı ve Yalnız Gezegen…
JİN
Jîn, 17 yaşlarında, hayata katılmak için çıkışları zorlayan ve bu yolda karanlık ormanları cesurca aşmaya çalışan, sanki bir ‘Kırmızı Başlıklı Kız’dır.
Film, Jîn’in bilmediğimiz bir nedenle, dağdaki silahlı bir örgütten kaçmasıyla başlar. Hem kaçtığı örgüt elemanlarından, hem de kolluk kuvvetlerinden izlenerek, dağlarda, ormanlarda yapayalnız günler ve geceler geçirir. Amacı bir büyük şehre, hayata, belki de hiç görüp bilmediği büyük dünyaların hayallerine ulaşmaktır.
Küçük ama dayanıklı vücudu, taze ama güçlü iradesiyle kendine doğanın ürkütücü karanlığı ve vahşiliğinde yer açmayı başarır. Çatışmaların ortasında kalır, üzerine açılan ateşlerden cesurca korunmayı bilir, korkar, üşür, karnını doyurur. Ona en büyük gücü ve teselliyi, belki benzer tehditler altında beraber saf tuttuğu hayvanlar verir. Bir bombardımandan korunmak için bir ayıyla bir ini paylaşır, bir geyikle dayanışır, yaralı bir eşeği tedavi eder, yumurtasını yediği bir vahşi kuşla anlaşır, bir vaşak tarafından teselli edilir, bir yılan tarafından uyarılır, bir at tarafından korunmaya çalışılır… Sonunda elde ettiği sivil giysilerle dağdan iner.
Reha Erdemin hem yönetmenlik koltuğunda oturduğu hem de senaryosunu yazdığı Jinde Deniz Hasgüler, Onur Ünsal, Sabahattin Yakut ve Yıldırım Şimşekin rol aldığı film, terör örgütünden kaçan bir kızın hikayesini anlatıyor.
Yalnız Gezegen (The Lonliest Planet)
Birbirine âşık nişanlı çift Alex ve Nina Kafkas dağlarına yapacakları gezide bölgeyi iyi bilen Dato’yu rehber olarak tutarlar. Başta her şey yolunda görünse de üçünün yaşadığı bir olay sonrası gezinin seyri tamamen değişecek, huzur dolu saatler yerini gerilime ve kestirilemeyen olaylara bırakacak ve hiçbirinin hayatı artık eskisi gibi huzurlu olmayacaktır.
Ödüllü yönetmen Julia Loktevin yeni filmi Yalnız Gezegen/The Lonliest Planette, Gael Garcia Bernal ve Hani Furstenberg oynuyor. Locarno, Toronto, New Yorktaki festivallerde beğeniyle karşılanan film, Nuri Bilge Ceylanın jüri başkanı olduğu 31. İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışmada da en iyi filme verilen Altın Lale Ödülünün sahibi oldu.
AŞK KIRMIZI
Yönetmen Osman Sınavın senaryosunu da kaleme aldığı yeni filmi Aşk Kırmızı, haftanın ilgi çeken filmlerinden…
Aşkın hüzünlü, sarsıcı ve tutku dolu hikayesini seyirciyle buluşturacak olan “Aşk Kırmızı”; oyuncu kadrosuyla da dikkatleri çekiyor.
Nurgül Yeşilçay (Nazlıgül), Tayanç Ayaydın (Ferhat), Ezgi Asaroğlu (Zeynep) ve Teoman Kumbaracıbaşının (Şahin) başrollerini paylaştığı film, iç içe geçen aşk hikayesini konu alıyor.
ÇANAKKALE: YOLUN SONU
Genel yönetmenliğini Serdar Akarın, yönetmenliğini Kemal Uzunun üstlendiği Çanakkale Savaşını konu alan Çanakkale Yolun Sonu, Türkiye ile aynı anda Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre, Azerbaycanın da aralarında bulunduğu 25 ülkede gösterime girecek.
Savaşı, bir askerin gözünden bütün gerçekliğiyle beyaz perdeye aktaran filmin baş rollerini; Kurtlar Vadisi dizisinde Memati Baş karakterini canlandıran Gürkan Uygun, İngiliz oyuncu Stephen Chance, Ben Warwick, Umut Kurt, Berrak Tüzünataç ve Mahir Günşıray paylaştı.
Film, izleyiciyi bir zaman makinesi gibi 1915 yılına, cephenin ve savaşın yaşandığı, bir ulusun ölüm kalım mücadelesinin içine götürecek.
ŞEYTANIN ORMANI
Testere serisinin 2, 3 ve 4. filmlerinin yönetmeni Darren Lynn Bousmanın senaryosunu da yazdığı Şeytanın Ormanı/The Barrensta mitlere dayanan korku dolu bir hikaye konu ediliyor.
Film Vineyard ailesi ile New Jersey Çam Ormanı’na yaptıkları geziyi anlatıyor. Jersey Şeytanı’nın bu ormanda yaşadığına dair bir efsane vardır. Efsaneye göre, 13 çocuğu olan Anne Leeds diye bilinen bir kadın 13. çocuğunu Şeytan’a sunmuştur. Kasaba halkı çok fazla çocuğu olduğu için kadının kasabadan gitmesini istemektedir. Bu nedenle kadın çocuklarıyla yaşadıkları evden çıkmak istemediği için böyle bir kurban sunmuştur. Şimdi ise Vineyard ailesi büyükbabalarının küllerini dökebilmek için bu ormanda kamp yapacaklardır. Ancak ormandayken kaybolan biri olduğunu duyarlar. Richard bunun Jersey Şeytanı’nın işi olduğunu düşünür. Bunun üzerine diğer kampçılardan uzaklaşmaya karar verirler. Kamp yerinden ayrıldıktan sonra öncekinden daha büyük sorunlarla karşılaşırlar. Jersey Şeytanı efsanesi gerçek midir? Yoksa basit bir hikaye midir?
HAZİNE AVCISININ MACERALARI
17 Şubat 2013’te verilen Goya Ödülleri’nde En İyi Animasyon, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Yeni Yönetmen olmak üzere 3 ödül kazanan Hazine Avcılarının Maceraları, ülkemizde Kuzey Güney’in yıldızı Buğra Gülsoy’un seslendirmesiyle ve 3D seçeneğiyle sunuluyor.
Tad, aynen kahramanı Max Mordon gibi ünlü bir arkeolog ve hazine avcısıdır…rüyalarında tabii! Gerçekte ise Tad Şikago’da çalışan bir inşaat işçisidir. Çocukluğundan beri en büyük hayali hazine peşinde koşan bir kahraman olmaktır.
Nihayet bir gün şans ona güler ve bir dizi yanlış anlaşılmalar sonucunda, Tad kendini Peru’daki Kayıp Şehir’i bulmak için yola çıkacak olan bir profesörün yerine geçmiş olarak bulur. Profesörün güzeller güzeli kızı Sara da bu macerada ona eşlik edecektir.
Sonunda hayalleri gerçek olan Tad’e bu görevde çok özel bir grup kahraman yardım eder: Tropik kuş Belzoni ve çılgın köpek Jeff. Acaba mumyalar, ateş topları, vahşi hayvanlar ve kötü adamlarla dolu bu tehlikeli macerada Tad ve arkadaşları Kayıp Şehir’i kurtarabilecekler midir?