Aşırı Sıcaklıklar Kalp Ve Damara Zararlı

Prof. Dr. Ali Rıza Erbay, insan vücudunun en fazla etkilendiği sistemlerin başında kalp ve damar sisteminin geldiğini söyledi

Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Erbay, insan vücudu biyolojik ritme bağımlı olduğu gibi mevsimsel değişikliklerden de oldukça fazla etkilendiğini ve etkilenen sistemlerin başında kalp ve damar sisteminin geldiğini söyledi.

Hava sıcaklıklarının artmasından dolayı kalp rahatsızlıkları konusunda açıklamada bulunan Prof. Erbay, yazın insanların terlemeden dolayı daha fazla sıvı kaybı yaşadığını ve bu kaybın korunması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Erbay, “Değişen hava sıcaklığı karşısında insan vücudu varlığını sürdürebilmek için bazı savunma mekanizmaları geliştirmiştir. En önemli regülasyon mekanizması damar içi sıvı hacmini yeniden dengelemek amaçlı olmaktadır. 70 kilogram ağırlığında standart vücut kitle indeksine sahip yetişkin insan, günde ortalama terleme ve solunum yoluyla 1,5-2 litre sıvı kaybederken, yazın bu miktar daha da artar. Artan çevre sıcaklığıyla damar içi sıvı hacminde belirgin azalma olabilir. Terleme yoluyla kaybedilen sodyum miktarı da hiponatremi belirtilerine yol açabilir. 32 derecenin üstünde her 1 derece artan hava sıcaklığıyla ortalama aktivite sırasında standart ağırlıktaki bir insan su kaybını yüzde 10 artırmaktadır. Çevre sıcaklığının artmasıyla damar yatak reaktivitesini yitirmekte sıcaklığı dengelemek amaçlı cilt dolaşımını artırmaktadır. Bunu, normalin 2-3 katına çıkararak yapar.” diye konuştu.

Havanın sıcak olduğu günlerin gece kan basınçları, diğer günlere göre daima yüksek olduğunu ifade eden Erbay, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sıcak günlerde kan basınçları diğer günlere göre daima yüksektir. Bu fark 65 yaş üstü popülasyonda daha belirgindir. Gece kan basıncı artışları özellikle kalp ve damar sisteminde hasara neden olmaktadır. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve beyin kanamasından ölümler oluşmaktadır. Damar genişlemesi ile beraber kanın katılığı artar, hacmi azalır. Kanın akışkanlığında azalma koroner arter hastalığı olanlarda yazın ve kışın yüzdeleri değişen ve yazın artan ölüm oranlarını açıklamaktadır. Antihipertansif tedavi alan hastaların tedavi rejimleri ofis ve evde sık ölçümlerle ayarlanmalı ve düşen kan basıncına göre ilaç dozları ayarlanmalıdır. Gündüz ölçümü yapılan kan basınçları sıcak havalarda belirgin olarak düşük saptanırken, aksine daha soğuk hava şartlarında gündüz kan basıncı yüksek seyretmektedir. Havanın sıcak olduğu günlerin gece kan basınçları daima diğer günlere göre yüksektir. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve beyin kanamasından ölümler oluşmaktadır. Sıcakların arttığı bu günlerde kalp hastaları, hipertansiyonu olan hastalar mutlaka onları takip eden hekimleriyle görüşerek, ilaçlarının dozlarının ayarlanmasında yardım almalıdır.”

CİHAN

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir