Akciğer kanserinde erken teşhis için check-up yaptırın!

Selvi Boylum Al Yazmalım, Dila Hanım, Devlerin Aşkı gibi unutulmaz sevda masallarının ve Tatar Ramazan gibi isyanın dile geldiği filmlerin devleşmiş ismi Kadir İnanır’ı elinde sigarası ve çelik gibi bakışlarıyla tanıdık.

Hepimizin kafasında ulaşılamayan ve yeri asla dolmayan bir ‘Kadir Abi’ imajı oluştu. Taklitleri çıksa da aslının yeri hiçbir zaman dolmadı. Bu nedenle son birkaç gündür çıkan ‘Kadir İnanır akciğer kanseri mi?’ haberleri tüm sevenlerinde soğuk duş etkisi yarattı.

Çağın vebası akciğer kanserinin ancak düzenli yapılan check-uplar ile yakalanma şansının olabileceğine dikkat çeken Hisar Intercontinental Hospital Medikal Onkoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Bekir Öztürk’ten akciğer kanserinin belirtileri, risk grupları ve korunmanın yollarını öğrendik.

Sigara ile Kısalan Hayatlar..
Akciğer kanserlerinin %85’ini sigara içenlerde görüyoruz. Sigara içmeyenlerin akciğer kanseri olmayacağını söylemek ne yazık ki mümkün değil. İçmeyenlerde de akciğer kanseri görülebilir.

Erkeklerde Akciğer Kanseri Azalırken Kadınlarda Artış Gösteriyor!
Akciğer kanserini en sık 55-65 yaş arasında görüyoruz. Son yıllarda erkeklerde azalma gözlemlenirken kadınlarda tam aksi bir durum görmeye başladık. 1980’li yıllardan sonra ülkemizde kadınlarda bu kanser türü ciddi artış gösterdi. Bu, özellikle kadınlarda sigara tüketiminin yaygınlaşması ve hormonal nedenlere (sigaradaki kanserojenlere daha duyarlı olmalarına) bağlı. Sigarayı bıraktırma çalışmaları erkeklerde 40 yıl önce başlatıldı. Bu nedenle ölüm hızında düşme görülüyor. Ancak kadınlarda sigara kullanımı erkeklere göre 10-15 yıl daha gecikmiş olarak arttığı için sigara bıraktırma çalışmalarının özellikle yoğunlaştırılması gerekiyor. Çünkü ölüm hızı yüksekliği sigara içimi ile yakından ilintili.

Risk Altında mıyım?
• Sigara içiyorsanız (Sigara içme süresi, toplam içilen sigara, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre de risk değişkenlik gösterir. Ayrıca, günde 2 paket sigara içenlerde, içmeyenlere göre akciğer kanserinden ölüm riski 70 kez fazladır.),
• Ailenizde akciğer kanseri olan varsa (Sigara içmiyorsanız riski 2,8 oranında; sigara içiyorsanız 30 kat artırır),
• Kendiniz içmediğiniz halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerdenseniz (Riski 1,2-1,3 artırır),
• Hava kirliliğine maruz kalıyorsanız,
• Asbest gibi maddeler kullanılan iş kollarında çalışıyorsanız,
• Ailenizde akciğer hastalığı varsa risk altında olabilirsiniz.
Akciğer Kanserinde Belirtiler
Akciğer kanserinin en önemli özelliği sinsi olarak ilerleyen ve ileri aşamalara kadar belirtilerini çok fazla göstermeyen bir hastalık olmasıdır. Hastalığın sessiz seyretmesi müdahaleyi geciktirdiği için tedavi şansını düşürür. Bu nedenle;
• İnatçı öksürük,
• Kanlı balgam çıkarma,
• Nefes darlığı,
• Pnömaniye bağlı ateş, prodüktif öksürük (solunum sistemine kaçan bir yabancı cismin atılması için oluşan öksürük),
• Plevra (akciğer zarı) ve göğüs duvarının tutulmasına bağlı ağrı,
• Yutma borusunun etkilenmesine bağlı yemekle oluşan ağrı,
• Ses kısıklığı,
• Kilo kaybı,
• İştahsızlık,
• Terleme ve halsizlik,
• Beyine yayılıma bağlı baş ağrısı, sara atakları, çift görme,
• Kemik tutulumuna bağlı, ağrı ve patolojik kırıklar,
• Yemek yemede zorluk,
• Karaciğer tutulumuna bağlı ağrı, sarılık gibi şikayetleriniz varsa gecikmeden doktora başvurmanız hayat kurtarıcı olabilir.

Akciğer Kanserinde Check-Up Erken Tanı İçin Büyük Destek!
Hastalık yakın bölgelere yayılmadan önce nadiren belirti verdiği için hastalarımızın yaklaşık %15’ine erken dönemde tanı koyabiliyoruz. Genelde başka bir hastalık için yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan verilerle tanı konuluyor. Bu nedenle akciğer kanseri başta olmak üzere tüm hastalıklarla ilgili erken harekete geçilebilmesi için sağlıklı her insanın yılda en az 1 kez yaptıracağı check-up’la erken teşhis şansı çok yüksek.
Akciğer kanserinin erken tanısı için daha önce 50 yaş üzeri ve düzenli sigara içenlerde balgam sitolojisi, akciğer film takipleri ile erken tanı ve ölüm riskinde azalma sağlanamamıştır. Ayrıca bronkoskopi ile bronşları inceliyoruz. Gerekirse akciğerden incelenmek üzere parça alıyoruz. Bu süreç lokal anestezi altında yapıldığı için hasta ağrı hissetmiyor. Son yıllarda görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi erken tanıyı kolaylaştırabilir mi denilerek bu yönde özellikle düşük radyasyon ile yapılan helikal veya spiral ince kesitli BT ile tarama çalışmaları yapılmaya başlandı. Ancak bunun sonuçlarını önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz. Hali hazırda BT ile tarama yöntemi rutin olarak uygulanmıyor.

Akciğer Kanserinde Tedavi
Erken dönemde yakalanmış akciğer kanserinin tedavisi cerrahidir. Operasyondan sonra kitle tamamen alındığı için kemoterapi ya da radyoterapi uygulamıyoruz. Ancak hastalık ilerlemişse operasyon sonrası mutlaka yardımcı tedavilerin (kemoterapi veya radyoterapi) uygulanması gerekiyor. Damardan ya da ağız yoluyla ilaç verilmesi şeklinde uygulanan kemoterapi ya da ışın tedavisi olan radyoterapi ile kanser hücrelerinin vücutta yayılmasını önleyerek var olan kanserli hücreleri yok ediyoruz.

Sebze ve Meyve Tüketimi Kanserden Korur mu?
Konuyla ilgili yapılan pek çok çalışmalardan biri de D vitamini ve retinoidlerin akciğer kanserinden koruyucu etkilerine yönelik olanıdır. Ancak net bir sonuç görülmemiştir. Son dönemde Avrupa’da 450 bin kişiyi kapsayan bir çalışma meyve ve sebze tüketiminin kanserde koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir. Brokoli, karnabahar gibi izosiyanat içeriği yüksek sebzelerin özellikle sigara içenlerde tüketiminin koruyucu etkisinden söz etmemiz mümkün. Narenciye ile alınan Beta-Kriptoksantin de akciğer kanseri riskinde azalmaya yol açar. Çinko ve selenyum alımı ile hafif derecede bir risk azalması da söz konusu olabilir. Danimarka’da yapılan bir çalışmada alkol ve sigara tüketimi yoğun olan kişilerde diyetsel fosfat tüketiminin de koruyucu etkisi görülmüştür.

Akciğer Kanserinden Nasıl Korunuruz?
• Kendinize bir iyilik yapın. Sigara içiyorsanız sigarayı bırakın.
• İçmiyorsanız da sigara içilen alanlardan ve sigara içen insanlardan uzak durun. Çünkü pasif içicilik de sizi risk altına alır.
• Spor yapın.
• Az yağlı besinlerle sağlıklı beslenin, meyve ve sebzeyi bol miktarda tüketin.
• Alkol tüketiminden kaçının.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir