HaberlerSağlık

3 kadından biri idrar kaçırıyor!

AKDENİZ Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selçuk Yücel, Türkiye’de her 3 kadından birinde idrar kaçırma şikayeti olduğunu söyledi.

AKDENİZ Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selçuk Yücel, Türkiye’de her 3 kadından birinde idrar kaçırma şikayeti olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yücel, aciliyet hissi ve stres tipi olmak üzere iki türü olan idrar kaçırmaların, doğru teşhisle tedavi edilmemesi halinde böbrek yetmezliğine neden olabileceğine dikkat çekti.

Doğurganlık yaşı gelmiş olan kadınlar ile postmenopozal (menopoz sonrası kanama) dönemlerde her 3 kadından birinde idrar kaçırma rahatsızlığının yaşandığını belirten Prof. Dr. Selçuk Yücel, bu oranın özellikle postmenopozal dönemde neredeyse yarı yarıya yükseldiğini dile getirdi. ’Aciliyet hissi’ ve ’stres’ olmak üzere iki türü bulunan idrar kaçırmalarda öncelikle hangi tipte idrar kaçırması yaşandığının araştırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yücel, Bazen her iki tür de bir arada olabiliyor ki en zor grup da bu oluyor dedi.

İDRAR KAÇIRMADA BOTOKS UYGULAMASI

Prof. Dr. Selçuk Yücel, aciliyet hissi olan hastaların yüzde 90’ının ilaç tedavisi ile rahatsızlıktan kurtulabildiğini, kalan yüzde 10’luk grupta ise kozmetikte sıkça kullanılan botoks yöntemi ile tedavi uygulandığını anlattı. Prof. Dr. Yücel, Yüz kaslarını felç eden botoks zehri mesanenin içindeki kasa zerk edilerek idrar torbası felç ediliyor. Başarı oranları oldukça yüksek. Bunun dezavantajı ise kozmetikte olduğu gibi yaklaşık 6- 12 ay içerisinde botoks seansının tekrarlanması gerekiyor. Ama ne yazık ki botoks seansı henüz SGK kapsamına girmedi. Hastalar bunun maliyetini kendileri karşılıyor diye konuştu.

Prof. Dr. Yücel, stres tipli idrar kaçırmalarda ise kalça çevresindeki kasların çalıştırılarak güçlendirilmesi ya da ilaç tedavisi gibi yöntemlerin fayda etmediği durumlarda cerrahi tedavilerin gündeme geldiğini aktardı. Prof. Dr. Selçuk Yücel, Bunlar da oldukça hafif tedaviler. Bu sayede yüzde 85 oranında kalıcı olarak idrar kaçırmayı engelleyebiliyoruz. Hastalar aynı gün içerisinde taburcu olabiliyorlar ifadelerinin kullandı.

YANLIŞ TEDAVİ BÖBREKLERİ VURABİLİR

İdrar kaçırma rahatsızlıklarında hastanın hangi tipte idrar kaçırma yaşadığının tespit edilmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Yücel, aciliyet hissi ile idrar kaçırması olan hastaların stres tipli olarak değerlendirilip ameliyat olduğunu ve bu durumda idrar kaçırmaların şiddetlendiğine vurgu yaptı. Bu tip hastalarda ilaç tedavisinin fayda etmediğini ve yanlış tedavinin böbrek yetmezliği gibi sonuçlar doğurabildiğini belirten Prof. Dr. Yücel, bu hastalara doğrudan botoks seansı uygulandığını kaydetti.

İDRAR KAÇIRMA ERKEKLERDE DE VAR

İdrar kaçırma rahatsızlığının 100 erkekten 1- 2’sinde de görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. Selçuk Yücel, erkeklerde genelde aciliyet hissiyle idrar kaçırma rahatsızlığının ortaya çıktığını anlattı.

Erkeklerde andropoz (üreme etkinliğindeki azalma) tedavisine değinen Prof. Dr. Selçuk Yücel, genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde görülen bu rahatsızlığın Testosteron Replasman Tedavisi ile önlenebildiğini söyledi. 50 yaş üzerindeki erkeklerin cinsel istekleri, sertleşme güçleri ve vücutsal dayanıklılıklarının azaldığını ifade eden Prof. Dr. Selçuk Yücel, Bu kişiler gençlik dönemlerine geri dönmek istiyor. Bunun için cilde sürülen merhem sayesinde testosteron veriyoruz. İğne ve hap yöntemi de var ama en güvenli ve dışarıdan en az anlaşılan yöntem merhem yöntemidir. Son 2 yıldır uyguladığımız tedavinin başarı oranı hastalara göre değişiyor ama erkeklere eski güçlerinin yüzde 70-80’ini geri verebiliyoruz ifadesini kullandı.

Bu tedavinin en büyük dezavantajının prostat kanserini artırması olduğundan bahseden Prof. Dr. Selçuk Yücel, Kişide eğer daha önce prostat kanseri varsa, biz bu ilacı verirsek kanseri daha da alevlendirir dedi. Bu tedavinin bazı kalp hastalarında kullanılamadığını ama by-pass ameliyatı geçirmiş ya da stent takılmış hastalarda uygun dozla kullanılabildiğini aktaran Prof. Dr. Selçuk Yücel, şöyle konuştu:

Bu yöntem daha çok yeni. Çok fazla da yaygın olan bir tedavi değil. Daha çok sosyokültürel seviyesi yüksek olan gruplarda özel hastanelerde uygulanıyor. Biz de bunu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde standart olarak uyguluyoruz. Son 2 yılda 50’den fazla hastaya bu tedaviyi uyguladık. Bu hastalara rapor çıkartılarak düzgün olarak verdiğimiz merhemi kullanabiliyorlar. SGK tarafından karşılanan bir tedavi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir