Haberler

Erkeklerin korkulu rüyası saç dökülmesi

Akıp giden yıllara teslim olmak istemeyen erkeklerin en büyük kabusu; saç dökülmesi…

Artık erkeklerde en az kadınlar kadar dış görünümlerine önem veriyorlar.Etkileyici bir görüntü günümüzde erkekler için de önemli.Akıp giden yıllara teslim olmak istemeyen erkeklerin en büyük kabusu ise ; Saç Dökülmesi…Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu,saç dökülmesi ve çözümleri hakkında önemli noktaların da altını çiziyor.

Pek çok erkek hayatının belirli dönemlerinde saç dökülmesi problemi ile karşılaşır ve bu durum yaş ilerledikçe artar. Yirmili yaşların sonlarında yaklaşık %12 erkek saç dökülmesi sorunu ile yüzleşir. Ellili yaşlarda ise erkeklerin genetik dökülme ve kellikle farklı derecelerde karşılaşma oranı % 50 gibidir. Saç dökülmesinin psikolojik etkisi erkekler üzerinde farklıdır.Kimi kişiler saç dökülmesini önemsemezken bazılarında saçlarda oluşan en ufak incelme ve bir tutam saç kaybı bile iş yaşamında ve sosyal hayatta bu kişileri zora sokar ve hayatı çekilmez hale getirebilir.Erkekte görülen saç dökülmesi sebeplerinin %90 kadarını genetik tipte dökülmeler oluşturmaktadır. Yani baba ya da anne tarafında bir yakın akrabasında dökülme problemi olan kişide saç kaybı yaşanma olasılığı oldukça fazladır. Gen geçişlerinin daha çok anne tarafında geldiği bilinse de bazı kişilerde sadece babada saç dökülmesi görüldüğü halde kendisinde de bu sorun ortaya çıkabilmektedir. Bunu yanı sıra yaşlanmaya , geçirilen kafa derisi operasyonlarına veya tiroid hastalıkları gibi bazı kronik hastalıklara bağlı olarak da saç kaybı yaşanabilir.

Saç dökülme tipleri, genel olarak dökülmüş alan ya da açık alan miktarı ile sınıflandırılır: Saçlarda, yan kısımlarda (şakak bölgesinde) yavaş yavaş başlayan açılmaya, tepe bölgesindeki incelme ve daha sonra da dökülme eşlik ederek sonuçta tüm tepe ,üst ve ön bölgeleri kapsayan bir açılma süreci şematize edilmiştir.Bu dökülme şekli de 7 gruba ayrılır.

Saç ekimi öncesinde, tüm operasyonlarda olduğu gibi kanın pıhtılaşmasını etkileyecek ilaçların ve bitki destek ürünlerinin (aspirin, vitamin E , ginko biloba, ginseng, bazı bitki ekstreleri ve çayları gibi) yaklaşık 15 gün önce bırakılması önerilir.

17-18’ li yaşlarda saç dökülmesinin başladığını düşünürsek bu genç yaşta sosyal hayatını etkileyecek denli sıkıntı yaratan bu sorundan kurtulmak isteyen gençler bize ilk baş vuran kişilerdir. 60’ lı yaşlarında hala saçlarını özleyen ve ikinci baharlarına yelken açmak isteyen bir populasyon da var ki biz bu kişileri gerçekten 20-25 yaş gençleştirebiliyoruz. Saç ekimi yapılamayacak kişiler, ancak çok yaşlı ve genel sağlık durumu çok bozuk olan , kan pıhtılaşma hastalığı , kronik hastalık ya da kanser hastalığına yakalanmış kişilerdir.

Saç ekiminde son yıllarda alternatifsiz kullandığımız ve altın standart haline gelmiş olan FUE (=follicular unite extraction) yönteminde, cerrahi bistüri ile saçlı derinin kesilmesi ve dikişle bu alanın kapatılması söz konusu değildir. Burada 0.5-0.8 milimetrelik çok ince “punch”lar kullanılarak (borucuk şeklinde bir ucu keskin aletler) lokal anestezi altında (hasta uyutulmadan) kıl foliküler üniteleri tek tek çıkarılmaktadır. FUE operasyonları ile alınabilecek saç folikül sayısı tecrübeli ellerde iki katına çıkmıştır. Ayrıca greftler alınırken çok ince uçlar kullanıldığından daha ince ve tekli greftler elde edilmekte ve ekim sonuçları daha sık ve doğal durmaktadır. Ancak FUE tekniğinde saç foliküllerinin alınabilmesi için tüm verici sahanın kısa şekilde tıraş edilmesi gereklidir.

Saç ekimi seansları bir günlük sürede ve yaklaşık olarak 7-8 saat içinde gerçekleştirilir. Saç kaybı eğer çok geniş bir alanda oluştuysa tek seansla her yer kapatılamayabilir ve açık alanlar kalabilir. Bu durumda ilk seanstan en az 6 ay sonra ikinci bir seans uygulanarak sıklaştırma yapılabilir yada ilk seansta ekim yapılamayan açık alanları kapama için saç ekimi işlemi tekrarlanabilir.

FUE tekniğinde deride oluşturulan çok minik delikler birkaç gün içinde kendiliğinden kapanır ve kesinlikle belli olmaz. Operasyon sonrası ikinci gün yapılan yıkama seansları 15 gün boyunca günde 1 kez uygulandığında tüm kabuklanma yok olacak ve kişi rahatlıkla hiçbir iz olmadan günlük yaşamına başlayabilecektir. FUE tekniğinden sonra ağrı, acı, kafa derisinde şişme ya da morarma kesinlikle oluşmaz. Çok konforlu ve rahat bir operasyondur.

Daha önce FUT ( follicular unit transfer denilen ve cerrahi bir işlemle enseden deri parçası çıkarılarak yapılan, dikişli saç ekim tekniğidir) operasyonu geçirmiş ve buna bağlı olarak ensede izi olan hastalarda bu durum rahatsızlık yaratır. Özellikle tecrübeli olmayan ellerde kapatılması imkansız olabilecek yaralar oluşabilir ve bu durum bir estetik cerrahi hastası için felakettir. İzin kalın olması da kişinin saçlarını kısa kestirmesine engel teşkil eder .Bu durumlarda estetik cerrahinin uyguladığı iki yöntem vardır. Bunlardan ilki skar(iz) revizyonudur. Bu teknikte iz kesilerek çıkarılır ve gergin olmayacak şekilde özel bir teknikle dikilerek kapatılır. Sonuçta çok daha kabul edilebilir bir iz oluşacaktır. İkinci yöntemde ise FUE yöntemi ile alınan saç folikülleri, izin içine ekilerek izin kamuflajı sağlanabilir.

Hastalarımızın bir kısmı da bize daha önce yapılan saç ekimlerinin felaket sonuçları olduğu ve görünümden çok rahatsız oldukları için başvururlar. Genelde rahatsızlık duyulan bu durum saçların öbekler halinde ve aralıklı olarak (diş fırçası görünümü ) çıkışı ve bunun çok belli olmasıdır. Bu durumda biz iki türlü teknik uygulayabiliyoruz. İlk olarak eğer greftler çok büyükse ve saçlar sık bir şekilde 3-4 milimetrelik öbekler halinde çıkıyorsa o zaman bu bölgeye çok ince fue uçları ile (0.5 mm) giriyoruz ve saç köklerini daha küçük parçalar halinde çıkarıyoruz. Böylece sanki normal saçlı alandan fue yöntemi ile greft çıkarır gibi ince ve daha doğal saç folikülleri elde ediyoruz. Bunları daha sonra ekim alanına tekrar implante ederek daha doğal bir görünüm sağlıyoruz. İkinci teknikte ise bu fırçamsı görünümü yaratan saç öbeklerinin etrafına çok sık şekilde ve fue tekniği ile alınmış tekli greftleri ekerek görünümü kamufle ediyoruz. Yani kalın öbeklerin etrafını ince ve doğal saçlarla örüyoruz ve onları adeta saklıyoruz . Bu yöntemle de oldukça tatminkar sonuçlar alabiliyoruz .

Her kişi kendine has ve özeldir. Saç dökülme şekli de öyle. Hastalarımızın cinsiyet, yaş, saç kaybı şekli ve saç teli kalitesi göz önünde bulundurularak her hastamız için ona özel bir planlama yapıyoruz. Her hasta için aynı tedavi şeklini uygulamak imkansız. Ülkemizde saç ekimin konusunda yetkili olan cerrahlar , ” Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi “ uzmanlarıdır. Saç ekimi görüşmelerinde mutlaka cerrahınızdan bilgi alın ve diplomasını görün. Saç ekimi topluma “basit bir işlem” gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Aslında saç ekimi tecrübeli bir ekip çalışmasını gerektiren ve geri dönüşü olmayan , önemli bir estetik ameliyattır. İş ciddiye alınmalı ve çevredeki saç ekimi yaptıran kişiler, doktorlar ve sağlık personelleri ile görüşülerek gerekirse referans sorulmalıdır. FUE tekniğinde önemli olan çok deneyimli bir ekiple birlikte çalışarak maksimum greft sayısına ulaşmak ve doğal sonuçlar elde etmektir. Aynı deneyimli ekiple tüm vakalara birlikte girilmesi, her vakada iyi sonuçlar alınması ve sürprizlerin yaşanmaması için önemlidir . İyi bir saç ekimi için doğal görünümlü , yoğun çalışılmış (santimetrekare başına 30-50 greft yani 60-120 saç teli gibi) saç yönleri doğal çıkışına uygun ekim yapılması gereklidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir